Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4991-5000 )

KIYAMETTEN ONCE BIR ATESIN CIKMASI

4991 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Hicaz bolgesinden bir ates cikmadikca Kiyamet kopmaz. Bu ates Busra'daki develerin boyunlarini aydinlatacaktir."
Buhari, Fiten 24; Muslim, Fiten 42, (2902).

4992 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Kiyametten once, Hadramevt'ten -veya Hadramevt denizinden- bir ates cikacak, insanlari toplayacak" buyurmuslardi. (Orada bulunanlar:)
"Ey Allah'in Resulu (o gune ulasirsak) ne yapmamizi emredersiniz?" diye sordular.
"Size Sam('i yani Suriye'ye gitmenizi) tavsiye ederim" buyurdular."
Tirmizi, Fiten 42, (2218).

MUASIRLARININ OMRU

4993 - Ebu'z-Zubeyr, Hz. Cabir radiyallahu anh'tan naklediyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bugun dogmus (canli olan) hicbir nefis yoktur ki, yuz sene sonra olmemis olsun." (Ravi der ki:) "Bununla omrun kisalmasi kastedilmistir."
Muslim, Fezailu's-sahabe 218, (2538); Tirmizi, Fiten 64, (2251).

4994 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'a: "Kiyamet ne zaman kopacak?" diye sormustu. Aleyhissalatu vesselam bir muddet sukuttan sonra yaninda duran Ezd-i Senue kabilesine mensup bir cocuga bakip:
"Bu delikanli pir-i fani olmadan once Kiyametiniz kopacaktir!" buyurdular.
Hz. Enes radiyallahu anh der ki: "Cocuk o gun benim akranim idi."
Muslim, Fiten 138, (2953).

YALANCILARIN ZUHURU

4995 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Otuz kadar yalanci Deccaller cikmadikca Kiyamet kopmaz. Bunlardan her biri Allah'in elcisi oldugunu zanneder."
Tirmizi, Fiten 43, (2219); Ebu Davud, Melahim 16, (4333, 4334, 4335).

GUNESIN BATIDAN DOGMASI

4996 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Gunes, battigi yerden dogmadikca Kiyamet kopmaz. Bati'dan dogunca, insanlar gorur ve hepsi de iman eder. Ancak, daha once inanmamis veya imannin sevkiyle hayir kazanamamis olan hic kimseye bu iman fayda saglamaz."
Buhari, Rikak 39, Istiska 27, Zekat 9; Muslim, Iman 248, (157); Ebu Davud, Melahim 12, (4312).

4997 - Hz. Ebu zerr radiyallahu anh anlatiyor: "Gunes battigi sirada Mescid'e girmistim. Resulullah aleyhissalatu vesselam bana:
"Ey Ebu Zerr!" buyurdular. "Su (gunes batinca) nereye gidiyor, biliyor musun?"
"Allah ve Resulu daha iyi bilir!" dedim.
"O, Rabbinden secde etmek icin izin istemeye gider. Ona izin verilir ve sanki kendisine soyle denir: "Git geldigin yerden tekrar dog." O da battigi yerden dogar."
Sonra (Ebu Zerr dedi ki: "Aleyhissalatu vesselam) soyle kiraat etti: "Ve zalike mustegarrun leha" (Yasin 38). (Ebu Zerr ilaveten) dedi ki: "Bu Ibnu Mes'ud kiraatidir."

KIYAMETIN BASKA ALAMETLERI

4998 - Ebu Said radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ruhumu kudret elinde tutan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun ki, vahsi hayvanlar insanlarla konusmadikca, kisiye kamcisinin ucundaki mesin, ayakkabisinin bagi konusmadikca, kendinden sonra ehlinin ne yaptigini dizi haber vermedikce kiyamet kopmaz."
Tirmizi, Fiten 19, (2182).

4999 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Devs kabilesinin kadinlarinin kiclari, Zu'l-Halasa putunun etrafinda titremedikce Kiyamet kopmaz. Zu'l-halasa, Devslilerin cahiliye devrinde tapindiklari (Tebale'deki) puttur."
Buhari, Fiten 23; Muslim, Fiten 51, (2906).

5000 - Hz. Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Insanlarin dunyaca en bahtiyarini adi oglu adiler teskil etmedikce Kiyamet kopmaz."

Tirmizi, Fiten 37, (2210).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4991-5000 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.