5321 - Zeyd Ibnu Halid radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Horoza sovmeyin! Zira o, namaz icin
uyandiriyor."
Ebu Davud, Edeb 115, (5101).
RESULULLAH ALEYHISSALATU VESSELAM'IN
LANETETTIKLERI
5322 - Ebu't-Tufeyl radiyallahu anh anlatiyor:
"Ali Ibnu Ebi Talib radiyallahu anh'a bir adam gelerek:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'in sana
tevdi ettigi sir nedir?" diye sormustu. Hz. Ali buna ofkelendi ve:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam, halka
gizledigi hicbir seyi bana sir olarak vermedi. Su kudar var ki, bana dort
kelime soyledi!" dedi. Adam:
"Nedir onlar, soyler misin?"
deyince, Hz. Ali:
"Allah'tan baskasinin adina kesene Allah
lanet etsin. Ebeveynine lanet edene lanet etsin. Bid'atciyi himaye edene Allah
lanet etsin. Tarlanin sinir taslarini degistirene Allah lanet etsin!"
Muslim, Edahi 43, (1978); Nesai, Dahaya 34,
(7, 232).
Rezin, Ibnu Abbas'tan su ziyadede bulundu:
"A'mayi yoldan men eden mel'undur. Bir hayvana temasta bulunan mel'undur.
Lut kavminin pis isini yapan mel'undur."
5323 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam ribayi yiyeni, yedireni, riba akdini
yazani, sadakaya (zekata) mani olani, dovme yapani, dovme yaptirani -hastalik
sebebiyle olan haric- hulle yapani, hulle yaptirani lanetledi."
Nesai, Zinet 25, (8, 147).
5324 - Muhammed Ibnu Abdirrahman, annesi Amra
Bintu Abdirrahman'dan naklen anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
nebbas (mezar soyan) erkek ve kadinlara lanet etti."
Muvatta, Cenaiz 44, (1, 238).
5325 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allahim, ben senden hulf etmeyecegin bir
ahd talep ediyorum. (Biliyorsun) ben bir beserim. Hangi mu'mine (hataen) eziyet
verir, kirici soz sarfeder, lanette bulunur, degnek vurup (canini yakar)sam bu
haksizligi onun hakkinda, Kiyamet gunu bir rahmet, (sevabinda) bir artis, sana
bir yaklasma vesilesi kil."
Buhari, Da'avat 34; Muslim, Birr 90, (2601).
5326 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina iki kisi girdi. Resulullah'a
bir seyler soylediler. Fakat ne soylediklerini bilmiyorum. Soyledikleriyle
Aleyhissalatu vesselam'i kizdirmislardi. Onlara lanet etti, sebbetti (kirici
konustu). Adamlar cikinca:
"Vallahi! Ey Allah'in Resulu! Bunlarin
kazandigi hayri kim kazanabilir?" dedim.
"Bu da ne?" buyurdular.
"Onlara lanet ettin, sebbettin"
dedim.
"Benim Rabbime ne sart kostugumu bilmiyor
musun? Dedim ki: "Allahim, ben bir beserim. (Beserin razi oldugu gibi razi
olur, beserin kizdigi gibi kizarim.) Oyleyse mu'minlerden hangisine (hak
etmedigi halde) lanet edersem, sebbedersem bunu onun hakkinda (tahur
(gunahlarindan temizlik vesilesi)), (sevabinda) bir artis ve ucret kil!"
buyurdular."
Muslim, Birr 88, (2600).
MEV'IZELER BOLUMU
5327 - Ebu Idris el-Havlani, Ebu Zerr
radiyallahu anh'tan anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, aziz ve
celil alan Rabbinden naklen anlattigina gore, Rabb Teala soyle buyurmustur:
"Ey kullarim! Ben nefsime zulmu haram
ettim, onu sizin aranizda da haram kildim: Oyleyse birbirinize zulmetmeyin.
Ey kullarim! Hidayet verdiklerim disinda
hepiniz dall (dogru yoldan sapmislar)siniz. Oyleyse benden hidayet isteyin de
sizi hidayet edeyim!
Ey kullarim! Benim yedirdiklerim haric,
hepiniz aclarsiniz. Oyleyse benden yiyecek isteyin de size yiyecek vereyim!
Ey kullarim! Benim giydirdiklerim haric
hepiniz ciplaklarsiniz! Oyleyse benden giyinme talep edin de sizleri
giydireyim!
Ey kullarim! Sizler gece ve gunduz hata
isliyorsunuz. Ben ise butun gunahlari affederim. Oyleyse benden magfiret talep
edin de sizleri bagislayayim.
Ey kullarim! Bana zarar verme mevkiine
ulasamazsiniz ki bana zarar veresiniz! Bana fayda saglama mertebesine de
ulasamazsiniz ki bana menfaat saglayasiniz.
Ey kullarim! Sayet sizlerin oncekileri
sonrakileri; insi olanlari, cinni olanlari hepsi de sizden en muttaki bir
insanin kalbi uzere olsaydiniz, bu benim mulkumde hic bir seyi zerre miktar
artirmazdi.
Ey kullarim! Eger sizin oncekileriniz ve
sonrakileriniz, insi olanlariniz, cinni olanlariniz sizden en facir bir
kimsenin kalbi uzere olsaydiniz, bu benim mulkumden zerre kadar bir eksiklik
hasil etmezdi.
Ey kullarim! Eger sizlerin oncekileri ve
sonrakileri, insi olanlari, cinni olanlari bir duzlukte toplanip bana talepte
bulunsaydiniz, ben de her insana istedigini verseydim, bu, benim nezdimde
olandan, ignenin denize batirildigi zaman hasil ettigi eksilme kadar bir
noksanlik ancak meydana getirirdi.
Ey kullarim! Bunlar sizin amelleriniz, onlari
sizin icin sayiyorum. Sonra bunlarin karsiligini size odeyecegim. Oyleyse
sizden kim bir hayirla karsilasirsa Allah'a hamd etsin. Kim de hayir degil de
baska bir sey bulursa, kendinden baska bir seyi levmetmesin (kinamasin, basina
geleni kendinden bilsin)."
Muslim, Birr 55, (2577); Tirmizi, Kiyamet 49,
(2497).
5328 - Ubeyy Ibnu Ka'b radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam gecenin ucte ikisi gecince
kalkar ve: "Ey insanlar! Allah'i zikredin! Allah'i zikredin!
"Sarsici" kesinlikle gelecektir; "takipci" de onun
arkasindan gelecektir. Olum, icindeki (siddet ve sikinti)larla gelecek,
(oyleyse ahirete hazirlanin!)" derdi." Ubey devamla dedi ki:
"Ey Allah'in Resulu dedim, ben sana cok
salat oku(mak isti)yorum. (Duamda) ne miktarini sana salat u selam
yapayim?"
"Diledigin kadar!" buyurdular.
"Dortte bir (yeter mi)?" dedim.
"Diledigin kadar!" buyurdular,
"Eger artirirsan, bu senin icin daha hayirli!" dediler.
"Yari(ya ne dersiniz)?" dedim.
"Diledigin kadar!" buyurdular,
"Eger artirirsan, bu senin icin daha hayirli!" dediler.
"Ucte iki(ye ne dersiniz?)" dedim.
"Diledigin kadar!" buyurdular,
"Eger artirirsan, bu senin icin daha iyi!" dediler.
"(Kendim icin dua ettigim vaktin)
tamamini size salat u selam okumaya ayirayim mi?" dedim.
"Bu takdirde, (dunyevi ve uhrevi) dilegin
kabul edilir, gunahin affedilir!" buyurdular."
Tirmizi, Kiyamet 24, (2459).
5329 - Ukbe Ibnu Amir radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir gun cikip, Uhud
sehidlerine cenazelere kildigi namazla namaz kildi. Sonra minbere gecti:
"Ben dedi, sizden once (havuzun basina)
varacagim ve ben size sahidlik yapacagim. Simdi, su anda ben, vallahi havzimi
goruyorum. Bana arzin hazinelerinin anahtarlari verildi. Vallahi ben artik
sizin benden sonra sirke dusmenizden korkmuyorum. Fakat sizin dunya hususunda
birbirinizle rekabete, cekememizlige dusmenizden korkuyorum."
Buhari, Rikak 53, 7, Cenaiz 73, Menakib 25,
Megazi 17, 27; Muslim, Fezail 30, (2296).
5330 - Ebu Kebse el-Enmari radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Uc sey vardir, (bunlarin dogrulugu
hususunda size) yemin ederim. Ayrica bir de hadis soyleyecegim, bunlari iyi
belleyin: Kisinin mali sadaka sebebiyle eksilmez. Bir kula haksiz zulum yapilir
o da sabrederse, Allah onun izzetini (dunya ve ahirette) mutlaka artirir. Bir
kul dilenme kapisini acti mi, onunla birlikte Allah da o zavalliya fakirlik
kapisini acar."
Tirmizi, Zuhd 17, (2326).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder