Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6041-6050 )

TEMIZLIGIN SEVABI

6041 - Abdullah Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu denildi. Ummetinden, gormedigin kimseleri (Kiyamet gunu) nasil taniyacaksin?" Su cevabi verdi: "Ummetim, abdest sebebiyle alinlarinda nur, kollarinda nur, ayaklarinda nur tasiyacaklar (bu nurla onlari taniyacagim)."

6042 - Humran Mevla Osman Ibni Affan radiyallahu anhuma anlatiyor: "Osman Ibnu Affan'i oturma yerlerine otururken gordum. Abdest suyu istedi ve abdest aldi. Sonra da: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i oturdugum su yerde oturmus, benim su abdestim gibi abdest aldigini gordum. Abdestten sonra soyle demisti: "Kim su abdestim gibi abdest alirsa, gecmis (kucuk) gunahlari affedilir."
Resulullah sonra sunu ilave etti: "Sakin gurura dusmeyiniz."

MISVAK

6043 - Ebu Umame radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Dislerinizi misvaklayin. Cunku misvak agiz icin temizlik sebebidir, Allah'in rizasina vesiledir. Cibril her gelisinde bana misvaki tavsiye etti; oyle ki bana ve ummetime farz kilacagindan korktum. Ummetime zorluk veririm diye endise etmeseydim bunu onlara farz kilardim. Ben oyle (ciddi) misvak kullanirim ki, ondeki dislerimin (veya dis etlerimin) diplerinden kazinacagi endisesine kapilirim."

6044 - Hz. Ali radiyallahu anh buyurmustur ki: "Muhakkak ki agizlariniz Kur'an'in yollaridir, onlari misvakla temizleyin."

HELA DUASI

6045 - Ebu Umame radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatuvesselam buyurdular ki: "Sizden biri, helaya girince sakin su duayi okumaktan aciz olmasin; "Allahumme inni euzu bike mine'r-ricsi'n-necesi el-habisi'l-muhbisi, es-seytani'r-racimi (Allahim, ben, pis, necis, habis ve muhbis olan seytan-i racim'den sana siginirim."

6046 - Enes Ibnu Malik anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam heladan cikinca "Benden ezayi giderip afiyet veren Allah'a hamdolsun!" derdi."

OTURARAK BEVL

6047 - Hz. Omer radiyallahu anh anlatiyor: "Ben ayakta akitirken Resulullah aleyhissalatu vesselam beni gordu ve: "Ey Omer! Ayakta akitma!" buyurdu. Ondan sonra bir daha ayakta akitmadim."

6048 - Hz. Cabir Ibnu Abdillah anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ayakta akitmayi yasakladi. Muhammed Ibnu Yezid Ebu Abdillah'i dinledim, diyordu ki : "Ahmed Ibnu Abdirrahman el-Mahzumi'yi isittim, diyordu ki: "Sufyanu's-Sevri, Hz. Aise'den rivayet edilen "Ben Aleyhissalatu vesselam'i ayakta akitirken gordum" hadisi hakkinda: "Bu isi erkek, Hz. Aise'den daha iyi bilir" dedi."

HELA ADABI

6049 - Abdullah Ibnu'l-Haris Ibni Cez' ez-Zubeydi anlatiyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Sizden kimse kibleye donuk halde akitmasin" sozunu ilk isiten kimseyim. Bunu insanlara ilk soyleyen de benim" dedigini isittim.."


6050 - Ma'kil Ibnu Ebi Ma'kil el-Esedi radiyallahu anh -ki Resulullah'a arkadaslik yapmisti- anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyuk veya kucuk abdest sirasinda iki kibleye yonelmemizi yasakladi."


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6041-6050 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.