Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6511-6520 )
MU'TEKIF HASTA ZIYARET
EDER, CENAZEYE KATILIR MI?
6511 - Hz. Enes Ibnu Malik
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselambuyurdular
ki: "Mutekif (itikafta olan), cenazeye katilir, hastayi ziyaret
eder."
ITIKAFIN SEVABI
6512 - Ibnu Abbas
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselammutekif hakkinda:
"O, gunahlari hapseder ve butun hayirlari islemis gibi ona
hayirlarkazandirir" buyurdular."
BAYRAM GECELERINI IHYA
6513 - Ebu Umame
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Kim her iki bayramin da gecesini, Allah'tan sevap umarak ibadetle
gecirirse kalplerin oldugu gunde kalbi olmez."
ALTIN VE GUMUSUN ZEKATI
6514 - Ibnu Omer ve Hz.
Aise radiyallahu anhuma'nin anlattigina gore: "Resulullahaleyhissalatu
vesselam, her yirmi dinar ve daha fazlasi icin yarim dinar (zekat) alirdi,kirk
dinar icin de bir dinar (zekat) alirdi.
BIR YILLIK MALA ZEKAT
6515 - Hz. Aise radiyallahu
anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Uzerinden bir
yil gecmedikce, bir malda zekat yoktur" dedigini isittim."
ZEKAT DUSEN MIKTAR
6516 - Hz. Cabir Ibnu
Abdillah radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatuvesselam
buyurdular ki: "Bes deveden asagi mal icin zekat yoktur. Bes okiyyeden az
(gumus icin de) zekat yoktur. Bes vask miktarindan az olan (hurma, uzum ve
hububat) icin de zekatyoktur."
ZEKAT VERIRKEN NE DENIR?
6517 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselambuyurdular
ki: "Zekat verdiginiz zaman: "Allahim! Bu zekati buyuk bir sevaba
vesile kil, (hak sahibine odenip sevap beklenmeyen) bir borc kilma" demek
suretiyle zekatin sevabini istemeyi unutmayin."
DEVELERIN ZEKATI
6518 - Ebu Sa'idi'l-Hudri
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselambuyurdular
ki: "Besten az olan deve icin zekat yoktur. Dort deve icin de zekat
yoktur. Deve sayisi bese ulastimi, dokuz oluncaya kadar bir koyun gerekir. On
deve olunca iki koyun gerekir, ondort deveye kadar yine iki koyun gerekir,
onbese ulasti mi uc koyun gerekir. Ondokuz olsa da uc koyun gerekir. Yirmi
olunca dort koyun gerekir. Bu, yirmidorde kadar boyledir. Deve sayisi yirmibese
ulasinca, otuzbes oluncaya kadar bu miktarin zekati bir bint-i mehazdir (bir
yasini doldurmus, ikinci yasina basmis disi deve); eger bintu mehaz yoksa bir
ibnu lebun (iki yasini doldurup ucuncu yasina basan erkek deve)dir. Eger bir
deve fazlalasirsa (otuzalti olursa) zekati bir bintu lebundur. Sayi kirkbesi
buluncaya kadar zekat yine de bir bintu lebundur. Bu miktari bir deve assa bir
hikka (uc yasini doldurup dorde basan disi deve); bu, deve sayisi altmis
oluncaya kadar boyledir. Altmis deveyi asinca yetmisbes oluncaya kadar bir
ceze'a (dort yasini doldurup besinciye giren disi deve) gerekir. Bu miktari bir
deve asinca doksan deveye kadar iki bintu lebun gerekir. Bu miktari bir deve
asinca (Doksan bir olunca) iki hikka gerekir, bu, yuzyirmiye kadar boyledir.
Bundan sonra her elli deve icin bir hikka, her kirk icin bir bintu lebun
(zekat) gerekir."
DAVARIN ZEKATI
6519 - Ibnu Omer
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Muslumanlarin zekatlari (surulerini suladiklari) su
baslarinda alinir. (Zekat memurlari oralara gider, halk, zekatini vermek icin,
zekat memurlarinin ayagina gelmez)."
SADAKA TOPLAYANLAR
6520 - Abdullah Ibnu Uneys
radiyallahu anh'in anlattigina gore: "Kendisi Hz. Omer radiyallahu anh'la birlikte
bir gun zekat hakkinda muzakerede bulunmuslardir. Hz. Omer: "Sen,
Resulullah aleyhissalatu vesselam'in sadakada yapilan hirsizlik hakkinda:
"Kim sadaka malindan bir deve veya koyun calacak olsa, Kiyamet gunu o
caldigi seyi sirtina yuklenmis olarak gelir!" buyurdugunu isitmedin mi
?" demis, Abdullah Ibnu Uneys de: "Evet isittim" diye cevap
vermistir."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6511-6520 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.