Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6671-6680 )

MAHKEMEDE YEMIN

6671 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Yas bir misvak cubugu icin bile olsa, su minberimin yaninda bile bile yalan yere yemin eden hicbir kole ve cariye yoktur ki ona cehennem vacip olmasin."

CALINMIS MALINI BULANIN ALMA HAKKI

6672 - Semure Ibnu Cundeb radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir kimsenin bir esyasi kaybolsa veya calinsa, sonra bunubir adamin satmakta oldugunu gorse, o mala sahibi ehaktir. Onu satin almis olan kimse satandan bedelini geri alir."

BIRSEYI KIRAN HAKKINDA HUKUM

6673 - Beni Sue kabilesinden bir adam anlatmistir: "Ben Hz. Aise radiyallahu anha'ya: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in ahlakini bana haber ver!" demistim. Su cevapta bulundu: "Sen Kur'an'in "Ve hic suphesiz sen pek yuce bir ahlak uzerindesin" (Kalem 4) ayetini okumadin mi?" (Aise radiyallahu anha sozune devamla) dedi ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun) ashabiyla birlikte (hucremde) idiler. Kendisine yemek yapmistim. Hafsa da yemek yapmisti. Ama yemegi hazirlamada Hafsa benden once davrandi. Ben cariyeme: "Git Hafsa'nin yemegini dok!" dedim. O(nun cariyesi) yemegi Resulullah aleyhissalatu vesselam'in onune tam koyacagi sirada cariyem yetisip ona vurdu ve tabak kirildi, yemek ortaliga dagildi. Resulullah cabukdavranip (kiriklari) bir araya getirdi, deri sofra uzerine dokulen yemekleri topladi ve (ashabiyla) yediler. Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam benim kabimi (kirilana bedel, icindeki yemekle birlikte) Hafsa'ya gonderdi ve: "Kirilan kabiniz yerine bu kabi aliniz, icerisindeki yemegi de yiyiniz" buyurdu." Aise devamla der ki: "Ben isledigim (bu densizlige hak ettigim gucenmenin izini) Resulullah aleyhissalatu vesselam'in mubarek yuzlerinde hic gormedim."

HATILINI KOMSU DUVARA SAPLA

6674 - Ikrime Ibnu Seleme'den rivayet edildigine gore: "Belmugire'den iki kardesten biri duvarinin uzerine hatil koydurmamaya kole azad etmek uzere yemin etti. Sonra Mucemmi' Ibnu Yezid ile ensardan bircok kimse yanina gelip:
"Sehadet ederiz ki, Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Hicbiriniz komsusunun hatilini duvarina saplamasina mani olmasin" buyurdu" dediler. Adamcagiz bunun uzerine: "Ey kardesim! Senin lehinde benim aleyhimde hukum verilmis oldu. Ben (koydurmayacagim diye kole azadi uzerine) yemin etmistim. Bari, sen benim duvarimin yanina bir direk koy ve hatilini bu direk uzerine at (boylece benim de yeminim bozulmasin)" dedi."

6675 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizden kimse, duvarina, komsusunun hatil saplamasina mani olmasin."

YOLUN GENISLIGINDE IHTILAF OLURSA

6676 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Yolun (genisligi hususunda) ihtilafa duserseniz yedi zira' yapin."

ZARARA ZARARLA MUKABELE YOK

6677 - Ubade Ibnu's-Samit ve Ibnu Abbas radiyallahu anhum anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle hukmetmistir: "Zarara sokmak ve zarara karsi zarar vermek yoktur."

ZILYED

6678 - Cariye (Ibnu Zafer el-Hanefi) radiyallahu anh anlatiyor: "Bir grup insan, aralarinda yer alan ve sazliktan mamul bir cardagin mulkiyeti hakkindaki ihtilaflarini cozdurmek uzere Resulullah aleyhissalatu vesselam'a basvurdular. Aleyhissalatu vesselam, onlara, meselelerini cozmesi icin Huzeyfe radiyallahu anh'i gonderdi. Huzeyfe gidince, kulube kamislarini baglayan ipin tesbit edildigi yere daha yakin olanlar lehinde hukmetti. Huzeyfe, Aleyhissalatu vesselam'in yanina donunce nasil hukmettigini haber verdi. Aleyhissalatu vesselam: "Isabetettin ve guzel hukmettin!" buyuraraktaktirleriniifad etti."

KAIF

6679 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Kureysliler kahine bir kadina gelip: "(Hz. Ibrahim aleyhisselam'in ayak izinin bulundugu bilinen Makam-i Ibrahim'deki tasi kastederek) su makam sahibine, iz yonuyle en cok benzeyeni bize bildir!" dediler. Kahine:
"Suyun surukledigi kum kadar ince olan su toprak uzerine bir bez yayip sonra da uzerinden yururseniz, ben istediginizi haber veririm!" dedi. Soylendigi gibi bir bez yaydilar, sonra halk uzerinde yurudu. Kahine kadin Resulullah aleyhissalatu vesselam'in ayak izini gorunce: "Ona benzemede bu, en ileri olaniniz!" dedi. Bu hadiseden sonra yirmi yil-veya Allah'in diledigi-kadar bir zaman gecince Allah Teala hazretleri, Muhammed Mustafa'yi peygamber olarak gonderdi."

COCUGA EBEVEYN HAKKINDA MUHAYYERLIK


6680 - Abdulhamid Ibnu Seleme'nin dedesi radiyallahu anh anlatiyor: "(Bosanan) annesi ile babasi, kendisini yaninda tutmak hususunda ihtilafa duserek, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a basvurdular. Bunlardan biri kafir, digeri musluman idiler. Aleyhissalatu vesselam cocugu (anne veya babadan birini secmede) muhayyer birakti. Cocuk kafir olani tercih etmisti ki, Aleyhissalatu vesselam: "Allahim, onu dogruya yonelt!" diye dua buyurdu. Bunun uzerine cocuk musluman olana yoneldi. Boylece cocugu musluman olana verdi."



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6671-6680 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.