Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6981-6990 )
6981 - Abdullah Ibnu Mes'ud
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Allah hicbir hastalik indirmedi ki sifasini da indirmemis
olsun."
6982 - Hz. Enes radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam "gecmis olsun"
ziyareti icin ugradigi bir hastaya: "Bir sey yemek arzu ediyor
musun?" diye sordu. Adam: "Kek!" dedi. Resulullah: "Hay
hay!" dedi ve hastaya kek aradilar."
PERHIZ
6983 - Suheyb radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissaIatu vesselam'in yanina gelmistim,
yaninda ekmek ve kuru hurma vardi. Bana:"Yanas ve ye!" buyurdular.
Bunun uzerine (yanastim) ve hurmadan yemeye basladim. Aleyhissalatu vesselam:
"Sende goz hastaligi bulundugu halde hurma mi yiyorsun?" dedi. Ben:
"Diger bir kenardan cigniyorum!" dedim. Aleyhissalatu vesselam
tebessum buyurdular."
HASTA YEMEGE ZORLANMAZ
6984 - Ukbe Ibnu Amir
el-Cuheni radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Hastalarinizi yeyip icmeye zorlamayin. Zira Allah onlari
yedirir, icirir."
COREK OTU
6985 - Ibnu Omer
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Size su corek otunu tavsiye ederim. Zira onda, olumden
baska her derde sifa vardir."
BAL
6986 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Her ay uc sabah bal yalayan kimseye buyuk bir bela (hastalik)
gelmez."
6987 - Hz. Cabir
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bal hediye
edilmisti. Aramizda lokma lokma taksim etti. Ben kendi payimi aldim, sonra ben:
"Ey Allah'in Resulu, bir lokma daha isterim!" dedim.
"Pekiyi!" buyurdu."
6988 - Abdullah (Ibnu
Mes'ud) radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Size su iki sifayi tavsiye ederim: "Bal ve
Kur'an."
MANTAR VE MEDINE'NIN ACVE
HURMASI
6989 - Ebu Sa'id ve Cabir
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Mantar kudret helvasi (nevi)ndendir. Suyu goze sifadir.
Acve hurmasi cennettendir ve cinnete karsi sifadir."
6990 - Rafi' Ibnu Amr
el-Muzeni radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Acve (ismindeki Medine hurmasi) ve Sahra (adindaki Mescidi
Aksa'da yer alan tas) cennettendir."
Ravi Abdurrahman derki:
"Ben sahra kelimesini seyhimin agzindan dinledim."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6981-6990 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.