Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2521-2530 )

2521 - Furafisa Ibnu Umeyr el-Hanefi der ki: "Ben Yusuf suresini Osman Ibnu Affan (radiyallahu anh)'in sabah namazlarindaki kiraatinden ogrendim. Cunku o, bu sureyi cok sik okurdu."
Muvatta, Salat 35, (1, 82).

2522 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh)'dan anlatildigina gore, sabah namazinin birinci rekatinde Enfal'den kirk ayet kadar, ikinci rek'atinde ise mufassal surelerden birini okumustur."
Rezin ilavesidir. Buhari muallak (senetsiz) olarak tahric etmistir. Ezan 106.

2523 - Amir Ibnu Rebi(radiyallahu anh) demis ki: "Hz. Omer Ibnu'l-Hattab (radiyallahu anh)'in arkasinda sabahi kildik. Namazda Yusuf ve Hacc surelerini agir bir kiraatle okudu.
Bunun uzerine Amir'e: "Oyleyse fecir dogarken namaza baslamis olmalidir" dendi. O da: "Evet!" diye cevap verdi."
Muvatta, Salat 34, (1, 82).

2524 - Muaz Ibnu Abdillah el-Cuheni anlatiyor: "Cuheyne kabilesine mensup bir zat bana: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in sabah namazinin her iki rek'atinde de Iza zulzilet suresini okudugunu isittim, bilmiyorum unutarak mi boyle yapti, bilerek mi okudu" dedi."
Ebu Davud Salat 134, (816).

OGLE VE IKINDI NAMAZLARI

2525 - Ebu Katade (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) oglede ilk iki rek'atte Fatiha ile iki sure okurdu. Son iki rek'atte de Fatiha'yi okur, bazan da ayeti bize isittirirdi. Birinci rek'atte (kiraati) uzun tutar ikinci de o kadar uzatmazdi. Ikindi ve sabah namazlarinda da boyle yapardi."
Buhari, Ezan 107, 97, 109, 110; Muslim, Salat 154, (451); Ebu Davud, Salat 129, (798, 799, 800); Nesai, Iftitah 56-60, (2, 164, 166).
Ebu Davud, bir rivayette su ziyadeye samildir: "O'nun (aleyhissalatu vesselam), halk birinci rek'ata yetisebilsin diye boyle yaptigini zannederdik."

2526 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) demistir ki: "Resulullah'in ogle ve ikindi namazlarinda kiraatte bulunup bulunmadigini bilmiyorum."
Ebu Davud, Salat 131, (808).

2527 - Cabir Ibnu Semure (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) oglede velleyli iza yagsa suresini okur, ikindide dahi aynisini yapar, sabah namazinda bundan daha uzun bir kiraatte bulunurdu."
Buhari, Ezan 103, 95, 96; Muslim, Salat 159, (453); Ebu Davud, Salat 130, (804); Nesai, Iftitah 74, (2,174).

2528 - el-Bera (radiyallahu anh) anlatiyor: "Biz, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in arkasinda ogleyi kilmistik. Kendisinden Lokman ve Zariyat surelerinin ayetlerini pes pese isitiyorduk."
Nesai, Iftitah 55, (2, 163).

2529 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir namazda secde edip sonra kiyama kalkti ve ruku yapti. Cemaat onun, Elif Lam-Mim Tenzile's-Secdetu'yu okudugunu gordu."
Ebu Davud, Salat 131, (807).

AKSAM NAMAZI

2530 - Mervan Ibnu'l-Hakem anlatiyor: "Bana Zeyd Ibnu Sabit (radiyallahu anh) dedi ki: "Sen niye aksam namazinda (kisaru'l-mufassal denilen) kisa surelerden okuyorsun? Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Tula't-Tuleyeyn'i okudugunu isittim."
Buhari, Ezan 98; Ebu Davud, Salat 132, (812); Nesai, Iftitah 67, (2, 169, 170).

Ebu Davud'un rivayetinde su ziyade var: "...Dedim ki: Tula't-Tuleyeyn nedir? Bana "el-A'raf", oburu de "el-En'am" diye cevap verdi."


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2521-2530 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.