Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2541-2550 )
2541 - Hz. Ase (radiyallahu
anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam askeri bir birligin
basina bir adami komutan yapmisti, Bu zat arkadaslarina namaz kildirirken, her
seferinde kiraatini kulhuvallahu ahad ile tamamliyordu. Dondukleri zaman durumu
Hz. Peygamber'e soylediler. Aleyhissalatu vesselam:
"Sorun ona nicin oyle
yapiyormus?" buyurdu. Dedigi gibi kendisine sorulmustu.
"Cunku O, Rahman'in
sifatidir, ben onu okumayi seviyorum!" diye cevap verdi. Bunun uzerine
Aleyhissalatu vesselam:
"Ona bildirin, Allah
onu seviyor!" mujdesini verdi."
Buhari, Ezan 106, Tevhid 1;
Muslim, Salat 263, (813); Nesai, Iftitah, 69, (2, 171).
2542 - Sakik Ibnu Seleme
(rahimehullah) anlatiyor: "Bir adam Ibnu Mes'ud'a gelerek:
"Ben bir rek'atte
mufassal surelerin tamamini okudum" dedi. Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh)
da:
"Siir mirildar gibi
mirildar, meyve dokusturur gibi dokusturur musun? Olmaz oyle sey! Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) tek rek'atte birbirine denk iki sure okurdu. Bir
rek'atte, Ikterebet ve el-Hakka surelerini, bir rek'atte Vettur ve Vezzariyat
surelerini; bir rek'atte Ve iza vaka'at ve Nun surelerini; bir rek'atta Seele
sailun ve ve'n-Nazi'atsurelerini; bir rek'atte Veylun li'l-Mutafifin ve Abese
surelerini, bir rek'atte el-Muddessir ve, el-Muzzemmil surelerini; bir rek'atte
Hel Eta ve La Uksimu biyevmi'l-Kiyame surelerini, bir rek'atte Amme yetesaelun
ve Ve'I-Murselat surelerini; bir rek'atte de ed-Duhan ve Iza's-Semsu Kuvvirat
surelerini okurdu."
Buhari Ezan 106,
Fedailu'l-Kur'an 6, 28; Muslim, Musafirin 275, (822); Ebu Davud, Salat 326,
(7.396); Nesai, Iftitah 75, (2,175,176); Tirmizi, Salat 422, (602).
Bu rivayet, metin olarak
Ebu Davud'un rivayetidir. Ebu Davud: "Bu Ibnu Mes'ud'un telifidir"
demistir. Bunu Alkame ve Esved'den kaydeder. Digerleri, sureleri zikretmezler.
2543 - Ebu Zerr
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam gece
namazina kalkti ve sabah vakti girinceye kadar namaza devam etti. Namazda tek
ayet okudu. O da su (mealdeki) ayettir:
"Onlara azab edersen,
dogrusu onlar senin kullarindir. Onlari bagislarsan, guclu olan, Hakim olan
suphesiz ancak sensin" (Maide 118).
Nesai, Iftitah 79, (2,
177).
2544 - Ebu Seleme
anlatiyor: "Hz. Omer (radiyallahu anh), halka aksam namazi kildirmisti.
Namazda kiraatte bulunmadi. Namazdan cikinca kendisine:
"Kur'an
okumadin!" dendi.
"Ruku ve secdeler
nasil oldu?" diye sordu.
"Iyi oldu!"
dediler.
"Oyleyse,
tamamdir!" dedi."
Rezin tahric etmistir. Bu
hadise Beyhaki Sunen'inde yer vermistir (2, 381).
CEHRI OKUMA
2545 - Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) demistir ki: (Kur'an) her bir namazda okunur. Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) bize hangilerini isittirmisse biz de size
isittiriyoruz. Hangilerini de gizlemisse biz de size gizliyoruz."
Ebu Davud, Salat 129,
(797); Nesai, Iftitah 58, (2, 163); Buhari, Ezan 104; Muslim, Salat 43, (396).
2546 - Ebu Katade
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir gece
(evinden) cikmisti. Hz. Ebu Bekr (radiyallahu anh)'e ugradi. Alcak sesle namaz
kiliyordu. Hz. Omer (radiyallahu anh)'e ugradi, o da yuksek sesle namaz
kiliyordu."
Ravi der ki:
"Resulullah'in yaninda toplaninca Aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ey Ebu Bekr sana
ugradim sen sessizce namaz kiliyordun." Ebu Bekr:
"Ben konustugum Zat-i
Zulcelal'e sesimi isittirdim ey Allah'in Resulu!" cevabini verdi.
Hz. Omer'e de: "Sana
da ugradim. Sen yuksek sesle namaz kiliyordun!"dedi. O da su cevabi verdi:
"Ey Allah'in Resulu!
Uyuklayani uyandiriyor, seytani da uzaklastiriyordum."
Ebu Davud, Salat 315,
(1329); Tirmizi, Salat 330, (447); Hadisin metni Ebu Davud'a ait.
Hasan Basri rivayetinde der
ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Hz. Ebu Bekr'e:"Ey Ebu Bekr
sen sesini biraz yukselt!" dedi. Hz. Omer'e de: "Sesini sen de biraz
alcalt!" buyurdu."
2547 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh)'den yapilan rivayette, bu kissa aynen zikredilir, ancak Hz.
Ebu Bekr'e: "Sesini biraz yukselt", Hz. Omer'e de: "Sesini biraz
alcalt" dedi" cumleleri zikredilmez."
Fakat su ziyadede bulunur:
"Ey BiIaI seni, su sureden ve su sureden okurken isittim" dedi.
(Bilal) cevaben: "(Kur'an) tatli bir kelam, Allah onu kisim kisim yapip
bir araya getirdi" dedi. Sonunda Resulullah aleyhissaIatu vesselam: "Hepiniz
isabet ettiniz!" buyurdu."
Ebu Davud, Salat 310,
(1330).
2548 - el-Beyazi
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselm) namaz
kilmakta olan insanlarin yanina geldi. Kiraatte sesleri yuksekti. Hemen:
"Namaz kilan kimse Rabbine munacaatta (hususi konusmada) bulunuyor
demektir. Oyleyse ne sekilde munacaatta bulunduguna dikkat etsin. Kur'an'i
birbirinize cehren okumasin!" dedi."
Muvatta, Salat 29, (1, 80);
Ebu Davud, Salat 310, (1332).
2549 - Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in geceleyin
kiraati bazan yuksek sesle, bazan da alcak sesle olurdu."
Ebu Davud, Salat 310,
(1328).
2550 - Abdullah Ibnu Seddad
anlatiyor: "Ben Hz. Omer (radiyallahu anh)'in: "Ben uzuntu ve huznumu
yalniz Allah'a acarim..." mealindeki ayeti (Yusuf 86) okurken (boguk boguk
cikan) sesini en arka safta oldugum halde isittim..."
Buhari, Ezan 70, (Bab
basliginda senetsiz olarak zikreder.)
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2541-2550 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.