Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2601-2610 )
2601 - Yine Ebu Davud'un
bir diger rivayetinde: "Sehadet ederim ki Muhammed Allah'in
elcisidir" cumlesinden sonra soyle denir: "Bunu soyledin veya
sehadeti ifa ettin mi, namazini ifa ettin demektir. Kalkmak istersen kalk,
oturmak istersen otur."
2602 - Nesai nin bir
rivayetinde soyle denmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la namaz
kilinca: "Selam Allah'in uzerine, selam Cibril ve Mikail uzerine
olsun" derdik. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Selam Allah'in
uzerine olsun demeyin. Zira Allah selam'in kendisidir. Ancak soyle deyin:
"Tahiyyat. . . Allah icindir. . . "
Buhari, Ezan 148,150,
el-Amel fi's-Salat 4, Istizan 3, 28, Da'avat 17, Tevhid 5; Muslim, Salat 55-61,
(402-403); Ebu Davud, Salat 182, (968-969); Tirmizi, Salat 215, (289); Nesai,
Iftitah 189, (2, 237).
2603 - Ibnu Abbas
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bize,
Kur'an'dan sure ogrettigi gibi tesehhudu ogretirdi. Soyle derdi:
"Tahiyyat, mubarekat, salavat, tayyibat AIIah icindir. Ey Nebi selam,
AIIah'in rahmet ve bereketi sana olsun. Selam bize, Allah'in salih kullarina
olsun. Sehadet ederim ki Allah'tan baska ilah yoktur, sehadet ederim ki
Muhammed AIIah'in Resuludur."
2604 - Tirmizi'de soyle
gelmistir: "...Selam sana olsun, selam bize olsun." Yani her iki
"selam" kelimesi de elif lamsizdir."
Muslim, Salat 60, (403);
Ebu Davud, Salat 182, (974); Tirmizi, Salat 216, (290); Nesai, Iftitah 193, (2,
242-243).
2605 - Ebu Musa
(radiyallahu anh)'dan Nesai'nin yaptigi bir rivayette soyle gelmistir:
"..Sehadet ederim ki AIIah'tan baska ilah yoktur, tektir, seriki yoktur.
Muhammed'de O'nun kulu ve Resuludur."
Nesai, Iftitah 192, (2,
242).
2606 - Yine Nesai'de Hz.
Cabir (radiyallahu anh)'den gelen bir rivayette soyle denmistir:
"Tesehhudu, Kur'an'dan bir sureyi ogrendigimiz gibi ogrendik. Soyle ki:
"Bismillah ve billah ettahiyyatu.. "
Bu rivayette, abduhu ve
resuluhu ibaresinden sonra su ziyade mevcuttur: "Es-eIu'I-Iahe'I-cennete
ve e'uzu bihi mine'n-nari. (AIIah'tan cenneti istiyor, atesten O'na siginiyorum."
Nesai, Iftitah 194, (2,
243).
2607 - Ibnu Omer
(radiyallahu anhuma) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'dan tesehhud olarak
sunu rivayet etmistir: "et-Tahiyyatu IiIIahi vessalavatu ve't-tayyibatu.
es-Selamu aleyke eyyuhennebiyyu ve rahmetullahi."
Ibnu Omer der ki: "Ben
buna sunu ilave ettim: "Ve berekatuhu es-Selamu aleyna ve aIa
ibadillahis-SaIihin. Eshedu en La-ilahe illallah..."
Ibnu Omer der ki: "Ben
buna sunu ilave ettim: "Vahdehu Ia-serike Iehu ve eshedu enne Muhammeden
abduhu ve Resuluhu."
Ebu Davud, Salat 182,
(971).
2608 - Muvatta'da Soyle
gelmistir: "(Nafi der ki:) "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) soyle
tesehhud okurdu: "BismiIlahi, et-tahiyyatu lil-lahi, ve'ssalavatu lillahi,
ez-Zakiyatu lillahi, es-Selamu aIe'n-Nebiyyi ve Rahmetullahi ve berekatuhu,
es-Selamu aleyna ve ala ibadillahi's-Salihin, Sehidtu en Ia-ilahe illallahu ve
sehidtu enne Muhammeden ResuIullahi."
Bunu ilk iki rek'at(in
ka'desin)de okur ve tesehhudunu tamamlayinca dua ederdi. Namazin sonunda
oturunca da yine boyle tesehhudde bulunur ve tesehhud'u one alirdi. Sonra
diledigi duayi okuyarak dua ederdi. Tesehhudunu tamamlayip selami vermek
isteyince soyle derdi:
"Es-selamu ale'n,
Nebiyyi ve rahmetullahi ve berekatuhu es-selamu aleyna ve aIa
ibadillahi's-salihin."
Sonra sagina, es-selamu
aleykum derdi. Sonra mukabeleten imama selam verirdi. Solundan biri kendisine
selam verirse mukabeleten ona da selam verirdi."
Rezin sunu ilave etti:
"Ve dedi ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) boyle yapmayi
emretti."
Muvatta, Salat 54, (1, 91);
Ebu Davud, Salst 182, (971).
2609 - Imam Malik'in,
Kasim, Ibnu Muhammed'den yaptigi diger bir riyayette soyle gelmistir:
"Hz. Aise (radiyallahu
anha) tesehhudde iken sunu okurdu: "Et-Tahiyyatu et-tayyibatu es-Salavatu,
ez-zakiyatu lillahi, eshedu en la ilahe illallahu vahdehu la serike lehu ve
enne Muhammeden abduhu ve Resuluhu. Esselamu aleyke eyyuhennebiyyu ve
rahmetullahi ve berekatuhu, esselamu aleyna ve ala ibadillahi's-salihin,
esellamu aleykum."
Muvatta, Salat 55, (1,
91-92).
2610 - Ibnu Mes'ud
(radiyallahu anh)'dan yapilan rivayete gore sunu demistir: "Tesehhud'un
sessiz okunmasi sunnettir."
Ebu Davud, Salat 185,
(986); Tirmizi, Salat 217, (291).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2601-2610 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.