Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3371-3380 )

3371 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah hapsirmayi sever, esnemeden hoslanmaz. oyleyse sizden biri hapsirir ve Allah'a hamdederse, bunu isiten her musluman uzerine, yerhamukallah demesi hak (bir vazife)dir. Ancak esnemeye gelince, iste bu, seytandandir. Biriniz namazda esneyecek olursa, imkan nisbetinde kendini tutsun ve hah diye ses cikarmasin. Zira bu seytandandir, seytan kendisine guluyor demektir."
Buhari, Edeb 125, 128, Bed'ul-Halk 11; Muslim, Zuhd 56, (2994); Ebu Davud, Edeb 97, (5028); Tirmizi, Salat 273, (370), Edeb 7, (2747, 2748).

3372 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hapsirdigi zaman, yuzunu elleriyle veya elbisesiyle orterdi ve sesini de kisardi."
Ebu Davud, Edeb 98, (5029); Tirmizi, Edeb 6, (2746).

3373 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Yahudiler, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in huzurlarinda zoraki hapsirirlar ve bununla kendileri icin yerhamukallah demesini umarlardi. Resulullah ise onlara: "Allah size hidayet versin ve aklinizi islah etsin" derdi."
Ebu Davud, Edeb 101, (5038); Tirmizi, Edeb 3, (2740).

HASTA ZIYARETI VE FAZILETI

3374 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim bir hastayi aksam vakti ziyaret ederse onunla mutlaka yetmisbin melek cikar ve sabaha kadar onun icin istigfarda bulunur. Ona cennette bir bahce hazirlanir. Kim de hastaya sabahleyin giderse, onunla birlikte yetmisbin melek cikar, aksam oluncaya kadar ona istigfarda bulunur. Ona cennette bir bahce hazirlanir."
Ebu Davud, Cenaiz 7, (3098); Tirmizi, Cenaiz 2, (969); Ibnu Mace, Cenaiz 2, (1442).

3375 - Hz. Sevban radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hasta ziyaretinde bulunan kimse, ziyaretten donunceye kadar cennet meyveleri arasindadir."
Muslim, Birr 40, (2568); Tirmizi, Cenaiz 2, (967).

3376 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim abdest alir ve abdestini mukemmel kilar, sevab umidiyle musluman kardesini hasta iken ziyaret ederse, atesten, yetmis yillik yurume mesafesi kadar uzaklastirilir."
Ebu Davud, Cenaiz 7, (3097).

3377 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim Allah rizasi icin bir arkadasini ziyaret eder veya bir hastaya gecmis olsun ziyaretinde bulunursa, bir munadi ona soyle nida eder: "Dunya ve ahirette hos yasayisa eresin. Bu gidisin de hos oldu. Kendine cennette bir yer hazirladin."
Tirmizi, Birr 67, (2009).

3378 - Zeyd Ibnu Erkam radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam gozumdeki bir agri sebebiyle beni ziyaret etti."
Ebu Davud, Cenaiz 9, (3102).

3379 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor. "Sa'd Ibnu Mu'az, Hendek savasi sirasinda kol damarindan yaralaninca, Resulullah aleyhissalatu vesselam onun icin mescide bir cadir kurdurdu. Maksadi, onu daha yakindan ziyaret etmek (ve ilgilenmek)ti."
Ebu Davud, Cenaiz 8, (3101); Nesai, Mesacid 18, (2, 45).

3380 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim eceli gelmeyen bir hastayi ziyaret eder v yaninda su duayi yedi kere okursa, Allah ona bu hastaligindan mutlaka sifa verir: Es'elullahe'l-azime Rabbe'l-Arsi'l-azimi en yesfike. (Buyuk Ars'in Rabbi olan Allah'tan senin icin sifa taleb ediyorum.)"

Ebu Davud, Cenaiz 12, (3106); Tirmizi, Tibb 32, (2084).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3371-3380 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.