Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4791-4800 )

BENI MERVAN

4791 - Sa'id Ibnu Amr Ibni Said Ibni'l-As anlatiyor: "Ceddim bana dedi ki: "Ben Ebu Hureyre radiyallahu anh ile beraber Medine mescidinde oturuyordum. Yanimizda Mervan da vardi. Bir ara Ebu Hureyre radiyallahu anh:
"Ben, sadik ve masduk olan Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle buyurduklarini isittim:
"Ummetimin helak olmasi, Kureys'e mensup (akli kit) bir grup cocukcagizlarin elleriyledir!"
Mervan: "Allah onlara lanet etsin!" dedi. Ebu Hureyre der ki:
"Eger ben dileseydim falan falan diye onlari teker teker ismen sayardim." Said rahimehullah dedi ki:
"Ben, Beni Mervan iktidar oldugu zaman dedemle birlikte Sam'a gittim. Orada onlari genc oglanlar olarak gorunce:
"Ebu Hureyre radiyallahu anh'in kastetttigi bunlar olmasin!" ded. Ben de: "Sen daha iyi bilirsin!" dedim."
Buhari, Fiten 3, Menakib 25.

4792 - Hz. Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun):
"Bana Islam telaffuz eden kac kisi oldugunu sayiverin" buyurdular. Biz: "Ey Allah'in Resulu! Bizim sayimiz alti-yediyuze ulasmis oldugu halde, hakkimizda korku mu tasiyorsunuz?" dedik.
"Siz bilemezsiniz, (coklugunuza ragmen) imtihan olunabilirsiniz!" . Gercekten oyle (belaya maruz kalip) imtihan olunduk ki, icimizden namazini gizlice kilanlar oldu."
Buhari, Cihad 181; Muslim, Iman 235, (149).

4793 - Sahiheyn'de yine Huzeyfe radiyallahu anh'tan gelen bir rivayet soyledir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"(Kiyamet gunu, havz-i kevserime birkisim gruplar da gelecekler ki, onlar oradan uzaklastirilacaklar. Ben: "Onlar benim ashabimdir!" diyecegim. Fakat,
"Sen, onlarin arkandan neler islediklerini bilmiyorsun!" denilecek."
Buhari, Rikak 53; Muslim, Fezail 32, (2297).

4794 - Museyyeb Ibnu Rafi' anlatiyor: "Bera Ibnu Azib radiyallahu anhuma'ya rastladim. Kendisine:
"Sana ne mutlu! Resulullah aleyhissalatu vesselam'la sohbet serefine erdin. O'na (Hudeybiye'de) agac altinda biat ettin!" demistim. Bana su cevapta bulundu:
"Ey kardesimoglu! Biz ondan sonra ne bid'alar isledik sen bilmezsin."
Buhari, Megazi, 35.

KADERE IMAN

4795 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kul, hayriyla, serriyle kadere inanmadikca, kendine (hayir ve serden) isabet edecek seyi atlatamayacagini, (hayir ve serden) kacacak olan seyi de yakalayamayacagini bilmedikce iman etmis olmaz."
Tirmizi, Kader 10, 2145.

4796 - Ubade Ibnu's-Samit radiyallahu anh ogluna olumu sirasinda demistir ki: "Ogulcugum, basina gelecek olan seyin asla atlatilamayacagini, kacirdiklarini da yakalayamayacagini bilmedikce sen, imannin hakikatinin tadini asla bulamazsin. Zira ben, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle soyledigini isittim:
"Allah'in ilk yarattigi sey kalemdir. Kalemi yaratti ve: "Kiyamete kadar olacak seylerin miktarlarini yaz!" dedi."
"Ogulcugum, Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan sunu da isittim:
"Kim bu inanc disinda olarak olurse benden degildir."
Ebu Davud, Sunnet 17, (4700); Tirmizi, Kader 17, (2156).

KADERLE AMEL

4797 - Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, elinde iki kitap oldugu halde yanimiza geldi ve:
"Bu iki kitap nedir biliyor musunuz?" buyurdular. Cevaben:
"Hayir, ey Allah'in Resulu! bilmiyoruz. Ancak bildirmeniziistiyoruz!" dedik. Bunun uzerine sag elindekini gostererek:
"Bu Rabbulalemin'den (gelmis) bir kitaptir. Icerisinde cennet ehlinin isimleri mevcuttur. Hatta onlarin babalarinin ve kabilelerinin isimler de mevcuttur ve sonunda da icmal yapmistir. Bunlara asla ne ilave yapilir, ne de onlardan eksiltmeye yer verilir. Hic degismeden ebedi olarak sabit kalir" buyurdular. Sonra sol elindekini gostererek:
"Bu da Rabbulalemin'den bir kitaptir. Bunun icinde de ates ehlinin isimleri, onlarin atalarinin isimleri ve kabilelerinin isimleri vardir. En sonda da icmallerini yapmistir. Bunlara asla ne ziyade yapilir, ne de eksiltmeye yer verilir!" buyurdular. Ashabi sordu:
"Oyleyse ey Allah'in Resulu, niye amel ediliyor? Madem ki her sey onceden olmus bitmis, yazilmis ve artik yazma isinden farig olunmus (bir daha yapma gayreti de niye)?"
Resulullah su cevabi verdi: "Siz amelinizle dogruyu ve istikameti arayin! Itidali koruyun, Zira, cennetlik olan kimsenin ameli, cennet ehlinin ameliyle sonlanir; (daha once) ne cesit amel yapmis olursa olsun. Keza cehennemlik olanin ameli de cehennem ehlinin ameliyle sonlanir, hangi cesit amel ile amel etmis olursa olsun!"
Resulullah aleyhissalatu vesselam, sonra elindeki kitaplari atip, elleriyle isaret ederek dedi ki:
"Rabbiniz kullardan artik farig oldu, birkismi cennetlik, birkismi da cehennemliktir."
Tirmizi, Kader 8, (2142).

4798 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Biz bir cenaze vesilesiyle Baki'u'l-Garkad'da idik. Derken yanimiza Resulullah aleyhissalatu vesselam cikageldi ve oturdu. Biz de etrafinda (halka yapip) oturduk. Elinde bir cubuk vardi. Cubuguyla yere birseyler cizmeye basladi. Sonra:
"Sizden kimse yok ki, su anda cennet veya cehennemdeki yeri yazilmamis olsun!" buyurdular. Cemaat:
"Ey Allah'in Resulu, dedi. Oyleyse hakkimizda yazilana itimad edip ona dayanmayalim mi?"
"Calisin, buyurdular. Herkes kendisi icin yaratilmis olana erecektir. Cennetlik olanlar, saadet(e goturen) amelde (muvaffak) olacaktir. Sekavet ehli olanlar da sekavet(e goturen) amelde (muvaffak) olacaktir!"
Sonra su ayeti tilavet buyurdular. (Mealen): "Kim bagista bulunur, gunahtan kacinir ve dinin en guzelini tasdik ederse, biz de ona hayir ve kolaylik yolunu kolaylastiririz" (Leyl 5-7).
Buhari, Tefsir, Leyl, Cenaiz 83, Edeb 120, Kader 4, Tevhid 54; Muslim, Kader 6, (2647); Ebu Davud, Sunnet 17, (4694); Tirmizi, Kader 3, (2137), Tefsir, Leyl, (3341).

4799 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Suraka Ibnu Malik Ibnu Cu'sem radiyallahu anh gelerek sordu:
"Ey Allah'in Resulu! Bize dinimizi acikla. Sanki yeni yaratilmis gibiyiz. Simdi amel ne husustadir: Kalemlerin kurudugu, miktarlarin kesinlestigi seylerde mi, yoksa istikbale ait seylerde mi calisacagiz?"
"Hayir (istikbale ait seylerde degil). Bilakis kalemlerin kurudugu, miktarlarin cereyan ettigi (kesinlestigi) hususta!" buyurdular. Suraka tekrar:
"Oyleyse niye amel edelim (bosa zahmet cekelim)?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam:
"Calisin! Herkes yaratildigi seye erecektir! Herkes, (yazildigi) ameliyle amil olacaktir!" buyurdular."
Muslim, Kader 8, (2648).

4800 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Sadik ve Masduk olan Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Sizden birinin yaratilisi, annesinin karninda kirk gunde cem olur. Sonra bu kadar muddetle "alaka" olur. Sonra bu kadar muddette "mudga" olur. Sonra Allah bir melegi dort kelimeyle gonderir: (Bu melek) rizkini, ecelini, amelini, saki veya said olacagini yazar, sonra ona ruh uflenir. Kendinden baska ilah olmayan zata yemin olsun, sizden biri, (hayati boyunca) cennet ehlinin ameliyle amel eder. Oyle ki, kendisiyle cennet arasinda bir ziralik mesafe kaldigi zaman ona yazisi galebe calar ve cehennem ehlinin ameliyle amel ederek cehenneme girer. Ayni sekilde sizden biri (hayati boyunca) cehennem ehlinin amelini isler. Kendisiyle cehennem arasinda bir ziralik mesafe kalinca yazisi ona galebe calar ve cennet ehlinin amelini isleyerek cennete girer."
Buhari, Kader 1, Bed'u'l-Halk 6, Enbiya 1, Tevhid 28; Muslim, Kader 1, (2643); Ebu Davud, Sunnet 17, (4708); Tirmizi, Kader 4, (2138).

Rezin su ziyadede bulundu: "(Resulullah) sunu da buyurdular: "Nutfe dustu mu, kirk gun rahimde ucar. Sonra kirk gunde alaka olur. Sonra kirkgunde mudga olur. Bir nefis olarak yaratilma safhasina gelince, Allah onu tasfir edecek (sekillendirecek) bir melek gonderir. Melek iki parmaginin arasinda toprak oldugu halde gelir. Onu mudgaya karistirir. Sonra onu yogurur, sonra da emredildigi uzere onu tasvir eder."



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4791-4800 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.