Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5311-5320 )

5311 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Ey Allah'in Resulu! Musriklere beddua et, onlari lanetle!" denilmisti. Su cevabi verdi:
"Ben rahmet olarak gonderildim, lanetleyici olarak degil!"
Muslim, Birr 87, (2597).

5312 - Hz. Ebu Zerr radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir kimse diger bir kimseyi fiskla veya kufurle itham etmesin. Aksi taktirde, itham edilen arkadasinda bunlar yoksa, kelime kendine donderilir."
Buhari, Edeb 44.

5313 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Sovusen iki kisinin soyledikleri(nin vebali), mazlum olan tecavuzde bulunmadikca baslayana aittir."
Muslim, Birr 68, (2587); Ebu Davud, Edeb 47, (4894); Tirmizi, Birr 51, (1982).

5314 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor; "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah Teala hazretleri soyle dedi: "Ademoglu, dehre soverek beni uzuyor. Halbuki ben dehrim. Emir benim elimde. Gece ve gunduzu ben ceviririm."
Buhari, Edeb 101, Tefsir, Casiye 1, Tevhid 5; Muslim, Elfaz 2, (2246); Muvatta, Kelam 3, (2, 984); Ebu Davud, Edeb 181, (5274).

5315 - Ibnu Abbas radiyallahu anhumanlatiyor: "Bir kisinin ridasini ruzgar savurmustu, tutup ruzgara lanet etti. Resulullah aleyhissalatu vesselam mudahale buyurdu:
"Sakin ruzgara lanette bulunmayin. O memurdur, (Allah'in emriyle) is gormektedir. Sunu bilin ki, kim bir seye haksizlikla lanet ederse, lanet kendisine doner."
Ebu Davud, Edeb 53, (4908); Tirmizi, Birr 48, (1979).

5316 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bu ruzgar, Allah'in rahmetindendir. Rahmeti de, azabi da getirir. Onu gorunce, sakin ona sovmeyin. Allah'tan ruzgarin hayr (getirmes)ini dileyin, serr (getirmes)inden Allah'a siginin."
Ebu Davud, Edeb 113, (5097).

5317 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Olulere sovmeyin. Cunku onlar (sagken hayirdan ve serden) gonderdiklerine kavustular."
Buhari, Cenaiz 97, Rikak 42; Ebu Davud, Edeb 50, (4899); Nesai, Cenaiz 51, 52, (4, 52, 53).

5318 - Mugire Ibnu S'u'be radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Oluler hakkinda kotu konusmayin, sonra dirileri uzersiniz."
Tirmizi, Birr 51, (1983).

5319 - Abdullah Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Olulerinizin iyiliklerini zikredin, kotuluklerini zikretmeyin."
Ebu Davud, Edeb 50, (4900); Tirmizi, Cenaiz 34, (1019).

5320 - Imran Ibnu Husayn radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir seferdeydi. Ensardan bir kadin devesinin uzerinde giderken yuksek sesle devesine lanet okudu. Bunu isiten Aleyhissalatu vesselam: "Devenin uzerindeki esyalari alin ve deveyi saliverin, zira artik o lanetlenmistir" buyurdular."
Imran radiyallahu anh der ki: "Sanki ben deveyi insanlar arasinda yururken gorur gibiyim, kimse ona dokunmuyordu."

Muslim, Birr 80, (2595); Ebu Davud, Cihad 55, (2561).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5311-5320 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.