Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6281-6290 )
CUMA VAKTI
6281 - Cum 'a gunleri
Resulullah aleyhissalatu vesselam'a ezan okuyan Sa'd el-Karaz, ezani, golge
ayakkabi bagi kadar olunca okudugunu belirtmistir."
6282 - Hz. Enes anlatiyor:
"Biz cum namazini kilar, sonra (evlerimize) doner ve kaylule(ogle uykusu)
yapardik."
CUMA HUTBESI
6283 - Sa'd el-Karaz
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam harbte hutbe okurken kilinca
dayanarak hutbe okurdu. Cum'a gunu hutbe okurken asasina dayanarak hutbe
okurdu."
6284 - Abdullah Ibnu Mes'ud
radiyallahu anh'a: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ayakta mi, oturarak
mi hutbe okurdu diye sorana, "(Bunu sormaya ne hacet. Kur'an'daki:) "Onlar
seni ayakta (yalniz) biraktilar!" (Cum'a 11) ayetini okumuyor musun?"
diye cevap verdi."
6285 - Hz. Cabir Ibnu
Abdillah radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatuvesselam,
minbere cikinca selam verirdi."
HUTBEYI DINLEME EDEBI
6286 - Ubey Ibnu Ka'b
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Cum'agunu,
ayakta Tebareke'yi okudu. Bize Allah'in gunlerini (Kiyamet'i) hatirlatti. Bu
siradaEbu'd-Derda -veya Ebu Zerr bana durttu ve: "Bu sure ne zaman
indirildi? Ben, onu su ana kadar isitmedim" dedi. Ubey ona:
"Sus!" diye isaret etti. Namazdan cikinca: "Ben sana bu surenin
ne zaman indirildigini sordum, sen bana soylemedin!" dedi. Ubey de:
"Bugunku namazindan, bu lakirdidan baska bir nasibin yok!" diye cevap
verdi. Soru sahibi (kosarak) Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gitti ve
hadiseyi anlatarak Ubey'in kendisine soyledigini haber verdi. Resulullah da
ona: "Ubey dogru s¢ylemis" cevabinda bulundu."
CUMA NAMAZINDA KIRAAT
6287 - Ebu Inebe el Havlani
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam cuma namazindaSebbihisme
Rabbike'l Ala ve Hel etake hadisu'l-Gasiye surelerini okurdu."
CUMANIN BIR REKATINA
YETISEN
6288 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselambuyurdular
ki: "Kim cuma'dan bir rekate yetisirse, onu ikiye tamamlasin."
CUMAYA GELME MESAFESI
6289 - Ibnu Omer
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Kuba ehli, cuma gunu, Resulullah
aleyhissalatu vesselam'in mescidine gelerek cuma namazi kilarlardi."
CUMAYI OZURSUZ TERKEDEN
6290 - Hz. Cabir
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Kim cumayi zaruret (Ser'i bir mazeret) olmadan uc kere terkederse,
Allah kalbini muhurler."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6281-6290 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.