7091 - Muaz Ibnu Cebel
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Olen bir nefis (olum aninda) Allah'in bir ve benim Allah elcisi
olduguma sehadet eder, kalbi de bunu tasdik ederse, Allah mutlaka ona magfiret
kilar."
7092 - Ummu Hani
radiyallahu anhanlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "La ilahe illallah (Allahtan baska ilah yoktur)" kelimesini
fazilette hicbir amel gecemez ve bu kelime hicbir gunahi birakmaz,
(affettirir)."
7093 - Ebu Sa'id
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Kim, sabah namazinin pesinden La ilahe illallahu vahdehu la serike
leh, lehu'l-mulku ve lehu'l-hamdu bi-yedihi'l-hayr ve huve ala kulli sey'in
kadir (Allah'tan baska ilah yoktur. O birdir, ortagi yoktur mulk ona aittir,
hamdler de ona layiktir, her cesit hayir O'nun elindedir. O her seye
kadirdir)" derse kendisine, Hz. Ismail evlatlarindan bir koleyi azad etmis
gibi sevap yazilir."
7094 - Kudame Ibnu Ibrahim
el-Cumahi radiyallahu anh'in anlattigina gore: "Kendisi, Hz. Abdullah Ibnu
Omer Ibni'l-Hattab radiyallahu anhuma'ya gidip geliyordu. Bu ugramalari
esnasinda yasca delikanli ve uzerinde kirmiziya boyanmis iki parca giyecek
vardi. Kudame devamla der ki: "Abdullah Ibnu Omer bize Resulullah
aleyhissalatu vesselam'in kendilerine sunu anlattigini soyledi: "Allah'in
kullarindan bir kul dedi ki: "Ey Rabbim! Senin zatinin celaline ve senin
hakimiyetinin azametine layik sekilde sana hamd olsun." Bu hamd kulun
amelini yazmakla muvazzaf iki melegi aciz birakti. Onlar (bunun sevabini) nasil
yazacaklarini bilemediler. Bunun uzerine melekler goge ciktilar ve: "Ey
Rabbimiz! Senin kulun oyle bir kelam soyledi ki, nasil yazacagimizi
bilemiyoruz" dediler. AllahTeala hazretleri, -kulun soyledigi sozu en iyi
bilen oldugu halde-: "Benim kulum ne soyledi?" diye sordu. Melekler:
"Ey Rabbimiz! O kul: "Ya Rabbi lekel-hamdu kema yenbagi li-Celali
vechike ve azimi sultanike" soyledi" dediler. Bunun uzerine Allah
Teala hazretleri o iki melege buyurdu ki: "Kulum bana kavusup da ben onu
soyledigi soze (hamde) karsilik mukafaatlandirincaya kadar siz o sozu kulumun
soyledigi gibi yaziniz" buyurdu."
7095 - Hz. Aise radiyallahu
anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam sevdigi bir seyi
gorunce: "Hamd o Allah'a mahsustur ki salih seyler sadece onun lutuf ve
nimetiyle tamamlanir" derdi. Hoslanmadigi bir sey gorunce de: "Her
durum uzerine Allah'a hamd olsun" derdi."
7096 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle
derlerdi: "Elhamdulillah ala kulli hail. Rabbi euzu bike, min hali
ehli'n-nar" (Her hal icin Allah'a hamdolsun. Ey Rabbim cehennem ehlinin
halinden sana siginirim."
7097 - Hz. Enes radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah kuluna bir nimet verdigi zaman kul "Elhamdulillah" derse,
kulun verdigi (yani hamd demek suretiyle odedigi, kendine saglayacagi menfaatce)
aldigindan efdal (ustun) olur."
7098 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh'in anlattigina gore: "Kendisi agac dikerken yanina
Resulullah aleyhissalatu vesselam ugrar ve: "Ey Ebu Hureyre! Su diktigin
nedir?" der.
"Kendim icin bir fidan
dikiyorum!" cevabini verir. Aleyhissalatu vesselam: "Sana, senin icin
daha hayirli bir dikilecek fidan gostereyim mi?" buyurur. Ebu Hureyre:
"Goster! Ey Allah'in Resulu!" der. Bunun uzerine Aleyhissalatu
vesselam: "Subhanallahi velhamdulillahi ve la ilahe illallahu vallahu
ekber (Allah butun noksan sifatlardan munezzehtir, butun hamdler ona mahsustur.
Allah'tan baska ilah yoktur, Allah en buyuktur)" de! Bunu soylersen her
bir kelimesi icin sana cennette bir agac dikilir."
7099 - Nu'man Ibnu Besir
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Allah'in celalinden zikrettiginiz tesbih (subhanallah), tehlil (la
ilahe illallah) ve tahmid (elhamdulillah) cumleleri Ars'in etrafinda donup
dururlar. Onlar tipki ari ogulu ugultusu gibi ugultu cikararak, sahiplerini
andirirlar. Sizden biri, Ars'in civarinda kendisini andirtan birisinin
olmasindan hoslanmaz mi?"
7100 - Ummu Hani
radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a geldim
ve: "Ey Allah'in Resulu! Bana (kolay ve sevabi buyuk) bir amel gosterin.
Zira artik ben yaslandim, zaafa ugradim ve sismanladim" dedim.
Aleyhissalatu vesselam derhal su cevabi verdiler: "Yuz kere Allahuekber
de! Yuz kere elhamdulillah de, yuz kere subhanallah de. (Bunu yapman senin
icin) Allah yolunda egerlenip gemlenmis yuz attan daha hayirlidir. (Kurban
edilmis) yuz deveden daha hayirlidir. Yuz kole azad etmekten daha
hayirlidir."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.