Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1821-1830 )

1821 - Seddad Ibnu Evs (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) namazda su duayi okumamizi ogretiyordu:
"Allàhim! Senden iste (dinde) sebat etmeyi, dogruluga da azmetmeyi istiyorum. Keza nimetine sukretmeyi, sana guzel ibadette bulunmayi taleb ediyor, dogruyu konusan bir dil, egriliklerden uzak bir kalb diliyorum. AIIahim, senin bildigin her cesit serden sana siginiyorum, bilmekte oldugun butun hayirlari senden istiyorum, bildigin gunahlarimdan sana istigfàr ediyorum!"

Tirmizi, Daavat 22, (3404); Nesai, Sehv 61.

GIYINME VE YEMEK DUALARI

1822 - el-Hudri (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) elbiseyi yeniledigi zaman su duayi okurdu:
Allahim! Hamd sanadir. -(giydigi sey ne ise) ismen soyleyerek- Bunu bana sen giydirdin. Bunun hayirli olmasini, yapilis gayesine uygun olmasini diliyor, serrinden ve yapilis gayesine uygun olmamasindan da sana siginiyorum."
Ebu Davud, Libas 1, (4020); Tirmizi, Libas 29, (1767).

1823 - Ebu Umame (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) yeni bir elbise giymisti ve soyle dua etti: "Avretimi ortebilecegim ve hayatta guzellik saglayabilecegim bir elbise giydiren AIlah'a hamd olsun."
Sonra sunu soyledi: "Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i dinledim: "Kim yeni bir elbise giyer, boyle soyler, daha sonra da eskittigi elbiseyi tasadduk ederse, sagken de oldukten sonra da Allah'in himayesi, hifzi ve ortmesi altinda olur."
Tirmizi, Daavat 119, (3555); Ibnu Mace, Libas 2, (3557).

1824 - Ebu Said (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) bir sey yeyip icti mi su duayi okurdu: "Bize yedirip iciren ve bizi Muslumanlardan kilan Allah'a hamdolsun."
Tirmizi, Daavat 75, (3453); Ebu Davud, Et'ime 53, (3850); Ibnu Mace, Et'ime 16, (3283).

1825 - Muaz Ibnu Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim bir sey yer ve: "Bana bu yiyecegi yediren ve tarafimdan hicbir guc ve kuvvet olmadan bunu bana rizik kilan Allah'a hamdolsun" derse gecmis gunahlari aff olunur" dedi."
Ebu Davud, Libas 1, (4023); Tirmizi, Da'avat 75, (3454); Ibnu Mace, Et'ime 16, (3285).
Ebu Davud'un rivayetinde su ziyade var: "Kim bir elbise giyer ve: "Bunu bana giydirip, tarafimdan bir guc ve kuvvet olmaksizin beni bununla riziklandiran Allah'a hamdolsun" derse gecmis ve gelecek gunahlari affedilir."

1826 - Muaz Ibnu Enes (radiyallahu anh) der ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Muhakkak ki Allah, kulun bir sey yiyip hamdetmesinden veya bir sey icip hamdetmesinden razi olur."
Muslim, Zikr 89, (2734); Tirmizi, Et'ime 18, (1817).

1827 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Sa'd Ibnu Ubade'nin yaninda ekmek ve zeytinyagi yemisti. Sonunda soyle bir dua buyurdu:
"Yaninizda oruclular yemek yesin, yemeginizden ebrarlar yesin, uzerinize melekler dua etsin."
Ebu Davud, Et'ime 55, (3854).
Ebu Davud'un Hz. Cabir (radiyallahu anh)'den kaydettigi diger bir rivayette soyle denir:
"Ebu'l-Heysem bir yemek hazirladi, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ve Ashabin'i (radiyallahu anhum) davet etti. Hz. Peygamber yemekten kalkinca: "Kardesinizi mukafaatlandirin!" buyurdu. Ashab: "Mukafaati da ne?" diye sordular. Efendimiz: "Kisinin evine girilip yemegi yendi, icecegi icildi mi ev sahibi icin dua edilir. Iste bu onun mukafaatidir" cevabini verdi."

KAZA-YI HACET DUASI

1828 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kazayi hacet icin helaya girdigi zaman su duayi okurdu:
"Allahumme inni euzu bike mine'lhubsi ve'l-habais. (Allahim, pislikten ve (cin ve seytan gibi) kotu yaratiklardan sana siginirm."
Buhari, Vudu 9, Da'avat 15; Muslim, Hayz 122, (375); Tirmizi, Taharet 4, (5); Ebu Davud Taharet 3, (4,5); Nesai, Taharet 18, (1, 20).

1829 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) heladan cikinca: "Gufraneke (affini taleb ediyorum) derdi."
Ebu Davud, Taharet 17, (30); Tirmizi, Taharet 5, (7); Ibnu Mace, Taharet 10, (300).
Tirmizi'nin Hz. Ali'den kaydettigi diger bir rivayette soyle denir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Helaya girdigi zaman insanoglunun avretleri ile cinnilerin gozleri arasindaki perde, kisinin "bismillah" demesidir."

MESCIDE GIRIS CIKIS DUALARI

1830 - Fatima Bintu'l-Huseyin Ibni Ali, buyukannesi Fatimatu'l-Kubra (radiyallahu anha)'dan naklen anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) mescide girdigi zaman Muhammed (aleyhissalatu vesselam)'e salat (dua) okur, sonra da: "Rabbim! gunahimi affet, rahmet kapilarini bana ac" derdi, Cikarken de yine Muhammed (aleyhissalatu vesselam)'e salat okur, sonra da: "Rabbim! gunahimi affet, lutuf kapilarini benim icin ac" derdi".

Tirmizi, Salat 234, (314).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1821-1830 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.