Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2011-2020 )
BALIN ZEKATI
2011 - Ibnu Omer
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Balda on tuluk icin bir tuluk zekat vardir."
Tirmizi, Zekat 9, (629).
YETIM MALININ ZEKATI
2012 - Amr Ibnu Suayb an
ebihi an ceddihi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Kim, maI sahibi bir yetime veli olursa, bu malla
ticaret yapsin, malin zekatini yiyip bitirmesine terketmesin."
Tirmizi, Zekat 15, (641).
ZEKATI VERMEDE ACELE ETMEK
2013 - Hz. Ali (radiyallahu
anhuma) anlatiyor: "Hz. Abbas (radiyallahu anhum ), Resulullah
(aleyhissalatu vesselam)'a hayirda acele etmek maksadiyla daha senesi dolmadan,
erken vakitte zekatin verilmesi hususunda sormustu. Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) bu hususta ona musaade etti."
Ebu Davud, Zekat 21,
(1624); Tirmizi, Zekat 38, (678, 679).
2014 - Zubeyr'in azadlisi
Muhammed Ibnu Ukbe'den yapilan rivayete gore, Kasim Ibnu Muhammed'e, mukatebe
akdi yaptigi kole (sin)den aldigi para sebebiyle kendisine zekat dusup
dusmeyecegini sormustu. Kasim, kendisine su cevabi verdi: "Hz. Ebu Bekir
(radiyallahu anh) uzerinden bir yil gecmeyen maldan zekat almazdi." Kasim
ilaveten der ki: "Hz. Ebu Bekir (radiyallahu anh), halk kendisine
bagislarda bulunurken onlardan her birine: "Sana zekati vacib kilacak
miktarda malin var mi?" diye sorardi. Adam: "Evet!" derse, onun
getirdigi bagistan, malina dusecek miktarda zekat alirdi. Adam:
"Hayir!" diyecek olursa, bagisini adama teslim eder ve hicbir sey
almazdi."
Muvatta, Zekat 4, (245).
ZEKATLA ILGILI MUTEFERRIK
HUKUMLER
2015 - Hz. Muaz
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Yemen'e
gonderirken kendisine demistir ki: "Zekat oIarak hububattan hububat aI, davardan
koyun aI, deveden erkek veya disi bir deve (bair) aI, sigirdan da bir sigir
aI."
Ebu Davud, Zekat 11,
(1599); Ibnu Mace, Zekat 15, (1814).
2016 - Semure Ibnu Cundub
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) satmak
uzere hazirladigimiz seyden zekat vermemizi emrederdi."
Ebu Davud, Zekat 2, (1562).
2017 - Said Ibnu Ebyaz,
babasi Ebyaz Ibnu Hammal (radiyallahu anh)'dan naklettigine gore, "O
(Ebyaz) kavminin, murahhasi olarak Hz. Peyamber (aleyhissalatu vesselam)'a
geldigi vakit, Resulullah'la konusup Sebe halkindan zekat almamasini
soylemistir. Hz. Peygamber, ona:
"Ey Sebe'nin kardesi,
demistir, zekat sart."
"Ey Allah'in Resulu,
bizim ektigimiz sey sadece pamuk. Sebe halki dagildi, onlardan halki dagildi,
onlardan Me'rib'de az bir halk kaldi" dedi.
Bunun uzerine Resulullah
(aleyhissalatu vesselam), Me'rib'de kalan Sebeliler icin her yil, Meafiri
kumasin degerine denk, yetmis takim kumas elbise vermeleri sartiyla sulh
antlasmasi yapti. Onlar bu zekati, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) vefat
edinceye kadar odemeye devam ettiler. Sonra Hz. Ebu Bekir (radiyallahu anh) de
hayati boyunca bu antlasmayi te'yid etti. Hz. Ebu Bekir vefat edince bu
antlasma sona erdi, onlardan zekatin muktezasina gore vergi alindi."
Ebu Davud, Imaret 27,
(3028).
2018 - Tavus
(rahimehumullah) anlatiyor: "Hz. Muaz (radiyallahu anh), Yemen ahalisine
dedi ki: "Bana arpa ve misir yerine size daha kolay gelen Medine'de
Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in Ashabi icin de daha muvafik olan arz
getirin, giyecek getirin."
Buhari, Zekat 33. Buhari,
bu rivayeti senetsiz olarak, bab basliginda kaydeder.
FITIR SADAKASI
2019 - Ibnu Omer
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
sadaka-i fitri muslumanlardan buyuk-kucuk, kadin-erkek, her bir hur ve kole
uzerine bir sa' hurma veya bir sa' arpa olarak farz kildi."
Buhari, Zekat 70, 71, 73,
74, 76, 78; Muslim, Zekat 13, (984); Muvatta, Zekat 51, 53, 55, (1, 283);
Tirmizi, Zekat, 35, (676); Ebu Davud, Zekat 19, (1611, 1612, 1613, 1614, 1615);
Nesai, Zekat 30, 31, 32, 33, 34, 41, (5, 47); Ibnu Mace Zekat 21, (1926).
2020 - Bir baska rivayette
de soyle gelmistir: "Halk (Hz. Muaviye'nin bir hitabesi uzerine) yarim sa'
bugdayi bir sa' hurmaya denk kildilar. Ibnu Omer Hazretleri (radiyallahu
anhuma) fitir sadakasini hurmadan verirdi. (Bir sene) Medine halki hurmaya
muhtac oldu. Ibnu Omer (o yil) sadaka-i fitrini arpadan verdi."
Buhari, Zekat 77.
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2011-2020 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.