Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2031-2040 )

ZEKAT KIMLERE HARAM?

2031 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hasan Ibnu Ali (radiyallahu anhuma) zekat hurmasindan bir tanesini alip, hemen agzina atti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Hist, hist at onu! Bilmiyor musun, biz zekat yemiyoruz!" -veya: "Bize zekat helal degildir!-" diye mudahale etti."
Buhari, Zekat 60, 57, Cihad 188; Muslim, Zekat 161, (1069).

2032 - Yine Sahiheyn'de gelen bir diger rivayette soyle denmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ben bazan evime donuyor, yatagimda veya odamda yere dusmus bir hurma buluyorum. Onu yemek uzere kaldirdigim vakit, "bu, sadaka hurmasi olmasin?" diye aklima geliyor, korkup (tekrar yere) atiyorum."
Buhari, Lukata 6; Muslim, Zekat 162,163, (1070); Ebu Davud, Zekat 29, (1651,1652).

2033 - Yine Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) efendimiz, kendisine bir yiyecek getirilince, mahiyeti hakkinda sorardi. Eger "hediye oldugu" soylenirse ondan yerdi, "sadaka oldugu" soylenirse yemeyip Ashabina, "Siz yiyin!" derdi."
Buhari, Hibe 5; Muslim, Zekat 175, (1077); Tirmizi, Zekat 25, (656); Nesai, Zekat 98, (5, 107).

2034 - (Peygamberimizin azadlisi) Ebu Rafi' (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Beni Mahzum'dan bir adami zekat toplamak uzere gonderdi. Adam bana: "Benimle sen de gel, zekattan sana da bir pay dussun" dedi. Kendisine "Hele Resulullah'a bir sorayim" cevabini verdim ve sordum. Efendimiz: "Bir kavmin azadlisi o kavimden sayilir, bize sadaka helal degildir" buyurdu."
Tirmizi, Zekat 25, (657); Ebu Davud, Zekat 29, (1650); Nesai, Zekat 97, (5,107). Hadisin metni Ebu Davud ve Tirmizi'nin metnidir.
Ibnu'l-Esir der ki: "Butun mezheplerce meshur olan goruse gore, Beni Hasim ve Beni Muttalib'in azadlilarina zekat haram degildir. Bu meselede Safi mezhebinde iki gorus mevcuttur: Birine gore, Beni Hasim ve Beni Muttalib'e zekati haram kilan sebebin sona ermesi ve zekata bedel pay aldiklari humus hissesinin ortadan kalkmis olmasindan dolayi zekat haram olmaz.
Digerine gore, bu hadis sebebiyle haramdir.
Ortadaki bu ihtilafin -yani sadaka Beni Hasim ve Muttalib azadlilarina haram degil diyen gorusle haram oldugunu soyleyen bu hadisin te'lifine gelince: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bu sozu, Ebu Rafi'e, tenzihen ve kendilerine benzemeye ve sunnetine uymaya tesviken soylemis olmalidir (gercek manada haram etmek ve kesin bir hukumle yasaklamak maksadiyla degil.)"

2035 - Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-As (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Sadaka, ne zengine ne de sakatligi olmayan gucluye helal degildir."
Tirmizi, Zekat 23, (652); Ebu Davud, Zekat 23, (1634); Nesai, Zekat 90, (5, 99); Ibnu Mace, Zekat 26, (1839).

2036 - Ata Ibnu Yesar merhum anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Sadaka su bes kisi disinda zengine helal degildir:
1- AIIah yolunda gazveye cihan,
2- Sadakayi toplamak icin calisan
3- Borclanan,
4- Sadaka malini kendi parasiyla satin alan,
5- Komsusu fakir olan kimse. Soyle ki: Bu fakire sadaka verilir, o da bundan zengin komsusuna hediyede bulunur."
Muvatta, Zekat 29, (1, 268); Ebu Davud, Zekat 22, (1635, 1636); Ibnu Mace, Zekat 27, (1841).

ZEKAT KIMLERE HELALDIR?

2037 - Ziyad Ibnu'l-Haris es-Sudai (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gelip biat ettim. O sirada bir adam gelerek: "Bana sadakadan ver!" dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) adama: "Allah, sadakalar hususunda, ne herhangi bir peygambere ne de bir baskasina hukum verme yetkisi tanimadi, hukmu bizzat kendisi verdi. Ve, sadakalari sekiz hisseye ayirdi. Eger sen bunlardan birine girersen senin hakkini derhal sana veririm" buyurdu."
Ebu Davud, Zekat 23, (1630).

2038 - Ismi Nuseybe olan Ummu Atiyye (radiyallahu anha) anlatiyor: "Bana bir koyun tasadduk edilmisti. Hz. Aise (radiyallahu anha)'ye bir miktar et gonderdim. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) o sirada Hz. Aise'ye:
"Yiyecek birseyler var mi?" diye sormus, Hz. Aise (radiyallahu anha) de:
"Hayir! Ancak, Nuseybe'nin su (kendisine tasadduk edilen) koyundan gonderdigi bir miktar et var" cevabini vermis. Resulullah:
"Getir onu, o koyun yerini bulmus (bize hediye olarak gelen zekat olmaktan cikmis)tir" demis."
Buhari, Zekat 31, 62, Hibe 5; Muslim, Zekat 174, (1076).

2039 - Yine Sahiheyn'de ve ayrica Ebu Davud ve Nesai'de Hz. Enes (radiyallahu anh)'den rivayet edilen bir hadiste denmistir ki:
"Berire (radiyallahu anha)'ye tasadduk edilen bir etten Resulullah'a ikram edilmisti. (Etin menseini ogrenen Resulullah: "Bu ona sadakadir, bize ise hediyedir" buyurdu."
Buhari, Zekat 62, Hibe 5; Muslim, Zekat 170, (1074); Ebu Davud, Zekat 30, (1655).

2040 - Besir Ibnu Yesar (rahimehullah)'dan nakledildigine gore, Sehl Ibnu Ebe Hasme denen Ensar'dan bir zat ona sunu haber vermistir:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam), kendisine (Sehl'e) zekat develerinden yuz tanesini diyet olarak odemistir. Yani, Hayber'de oldurulen Ensari'nin diyeti olarak."

Ebu Davud, Diyat 8, 9, (4521, 4523); Buhari, Diyat 22.



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2031-2040 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.