2051 - Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Bana zayiflarinizi arayin. Zira sizler, zayiflariniz
sebebiyle yardima ve rizka mazhar kiliniyorsunuz."
Ebu Davud, Cihad 77,
(2594); Tirmizi, Cihad 24, (1702); Nesai, Cihad 43, (6, 45-46).
2052 - Yine Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
efendimiz buyurdular ki: "Allah hicbir peygamber gondermedi ki, koyun
cobanligi yapmamis olsun."
"Sen de mi, Ey
Allah'in Resulu?" diye sordular.
"Evet, dedi ben de bir
miktar kirat mukabili Mekke ehline koyun guttum."
Buhari, Icare 2; Muvatta,18
(2, 971); Ibnu Mace, Ticarat 5, (2149).
2053 - Abdullah Ibnu
Mugaffel (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir adam gelerek "Ey Allah'in
Resulu! Ben seni seviyorum" dedi. Resulullah:
"Ne soyledigine dikkat
et!" diye cevap verdi. Adam:
"Vallahi ben seni
seviyorum!" deyip, bunu uc kere tekrar etti. Resulullah (aleyhissalatu
vesselam, bunun uzerine adama:
"Eger beni seviyorsan,
fakirlik icin bir zirh hazirla. Cunku beni sevene
fakirlik, hedefine kosan
selden daha suratli gelir."
Tirmizi, Zuhd 36, (2351).
2054 - Hz. Ali (radiyallahu
anh) anlatiyor: "Biz Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte
otururken uzaktan Mus'ab Ibnu Umeyr (radiyallahu anh) gorundu, bize dogru
geliyordu. Uzerinde deri parcasi ile yamanmis bir burdesi vardi. Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) onu gorunce, (Mekke'de iken giyim kusam yonunden
yasadigi) bollugu dusunerek agladi. Sonra sunu soyledi:
"(Gun gelip, sizden
biri, sabah bir elbise, aksam bir baska elbise giyse ve onune yemek
tabakalarinin biri getirilip digeri kaldirilsa ve evlerinizi
de (halilar ve kilimler
ile) Kà'be gibi ortseniz o zamanda nasil olursunuz?"
"O gun, dediler, biz
bugunumuzden cok daha iyi oluruz. Cunku hayat kulfetimiz karsilanmis olacak,
biz de ibadete daha cok vakit ayiracagiz."
"Hayir! buyurdu,
bilakis siz bugun o gunden daha iyisinizdir."
Tirmizi, Kiyamet 36,
(2478).
2055 - Ebu Umame Ibnu
Sà'lebe el-Ensari (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'in yaninda dunyayi zikretmislerdi. Buyurdular ki:-
"Duymuyor musunuz,
isitmiyor musunuz? Mutevazi giyinmek Imandandir, mutevazi giyinmek
imandandir!"
Ebu Davud, Tereccul 1,
(4161); Ibnu Mace, Zuhd 22, (4118).
2056 - Hz. Cabir
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in
yaninda bir adamin cok ibadet ettiginden, bir digerinin de vera sahibi
oldugundan bahsedilmisti. Efendimiz:
"Vera'ya denk olacak
onunla tartilabilecek bir sey yoktur!" buyurdu."
Tirmizi, Kiyamet 61,(2521)
2057 - Atiyye es-Sa'di
(radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Kisi mahzurlu olan seyden korkarak mahzursuz olani
terketmedikce gercek takvaya ulasamaz."
Tirmizi, Kiyamet 20,
(2453).
HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) VE
ASHABININ YASAYISLARINDA FAKR
2058 - Hz. Aise (radiyallahu
anha) anlatiyor: "Bazi aylar olurdu, hic ates yakmazdik, yiyip ictigimiz
sadece hurma ve su olurdu. Ancak, bize bir parcacik et getirilirse o
haric."
Buhari, Et'ime 23, Rikak
17; Muslim, Zuhd 20-27, (2970-2973); Tirmizi, Zuhd 38, (2357, 2358), 35, (2473).
Diger bir rivayette:
"Resulullah olunceye kadar Muhammed ailesi bugday ekmegini ust uste uc gun
doyuncaya kadar yememistir" denmistir.
Bir diger rivayette:
"Muhammed (aleyhisselam) bir gunde iki sefer yedi ise, biri mutlaka hurma
idi" denmistir.
2059 - Ibnu Abbas
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ve
ailesi ust uste pek cok geceleri ac gecirirler ve aksam yemegi bulamazlardi.
Ekmekleri cogunlukla arpa ekmegi idi."
Tirmizi, Zuhd 38, (2361).
2060 - Nu'man Ibnu Besir
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Hz. Omer (radiyallahu anh) insanlarin
nail olduklari dunyaliktan soz etti ve dedi ki: "Gercekten ben Resulullah
(aleyhissalatu vesselam)'in butun gun acliktan kivrandigi halde, karnini
doyurmaya adi hurma bile bulamadigini gordum."
Muslim, Zuhd 36, (2978).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme