Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2451-2460 )

2451 - Ebu Bekr (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte sabah namazi icin beraber ciktik. Ugradigi her adama namaz icin sesleniyor veya ayagi ile durtuyordu."
Ebu Davud, Salat 293, (1264).

2452 - Ebu Umame (radiyallahu anh) veya Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in Ashabindan bir digeri tarafindan rivayet edildigine gore, (bir seferinde) Bilal (radiyallahu anh) ikamete baslamistir. Kad kameti's-salat deyince Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Allah onu (namazi) ikame etsin ve daim kilsin!" buyurdu. Ikametin geri kisminda, ezanin faziletleri bahsinden mezkur olan Hz. Omer hadisinde oldugu gibi (muezzinin soylediklerini tekrar seklinde) hareket ediyordu."
Ebu Davud, Salat 39, (528).

2453 - Nafi (rahimehullah) anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anh) sefer sirasinda ikamete sadece sabah namazindan hem ezan, hem de ikamet her ikisini okurdu. Derdi ki: "(Seferde ezana hacet yok, cunku) ezan, kendisine cemaat gelecek olan imama mahsustur."
Muvatta, Salat 11, (1, 73).

2454 - Ebu Cuhayfe (radiyallahu anh)'nin anlattigina gore, Hz. Bilal (radiyallahu anh)'i ezan okurken gormustur. Der ki: "Ben, ezan okurken, onun agzini su tarafa, bu tarafa (saga sola) donerken takibe koyuldum."
Tirmizi'nin rivayetinde su ziyade mevcuttur: "Iki parmagi kulaklarini uzerinde oldugu halde... Buhari, Ezan 18,19, Vudu 40, Salat 17, Sutre 90, 93, 94, Menakib 23, Libas 3, 42; Muslim,Salat 249, (503); Ebu Davud, Salat 34, (520); Tirmizi, Salat 144, (197); Nesai, Ezan 13, (2,12).

2455 - Ebu Davud'da su ifadeye yer verilmistir: "(Bilal), hayye ala's-salat, hayye ala'l-felah cumlesine gelince boynunu saga ve sola cevirdi, bizzat kendi donmedi."
Ebu Davud, Salat 34, (520).

ISTIKBALU'L-KIBLE

2456 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Dogu iIe bati arasinda tek bir kible vardir."
Tirmizi, Salat 256, (342, 343, 344).

2457 - Nafi (rahimehullah) anlatiyor: "Omer Ibnu'l-Hattab (radiyallahu anh) dedi ki: "Kisi Beytullah istikametine yoneldi mi dogu ile bati arasinda tek bir kible vardir."
Muvatta, Kible 8, (1,196).

NAMAZIN MAHIYETI VE RUKUNLERI

2458 - Ibnu Omer (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) namaza kalktigi zaman, ellerini iki omuzunun hizasina kadar kaldirir sonra tekbir getirirdi. Ruku yapmak isteyince de (ellerini iki omuzu hizasina kaldirmak suretiyle) ayni seyi yapardi. Rukudan basini kaldirinca da ayni seyi yapardi. Ancak bunu, secdeden
basini kaldirirken yapmazdi."
Bir baska rivayette: "Bunu, secde ederken yapmazdi" denmistir.

2459 - Bir diger rivayette: "Basini rukudan kaldirinca, ellerini ayni sekilde kaldirir ve: "Semi allahu li-men hamideh, Rabbena ve leke'l-hamd. (Allah kendine hamdedeni isitir. Rabbimiz, hamd sanadir)" derdi" seklinde gelmistir. Bu ibarenin elfazi Sahiheyn'e aittir.


2460 - Buhari'nin diger bir rivayetinde soyle gelmistir: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) namaza girince tekbir getirir ve ellerini kaldirirdi."



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2451-2460 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.