Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2951-2960 )

2951 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdularki: "Sizden biri cumayi kildi mi, ondan sonra da dort rek'at kilsin."
Muslim, Cum'a 67, (881); Ebu Davud, Salat 244, (1131); Tirmizi, Salat 376.

2952 - Bir rivayette soyle buyrulmustur: " Senin acele etmen gereken bir seyin olursa mescidde hemen iki rek'ati kil, iki rek'at de donunce kil.''
Muslim, Cum'a 67, (881).

2953 - Nafi merhum anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma), cuma gunu bir adamin cumayi kilarken durdugu yerden hic kimildamaksizin iki rek'at daha kilmaya devam ettigini gormustu, adami bundan men etti ve:
"Cum'a'yi dort mu kiliyorsun?'' dedi. Ibnu Omer, cum'a gunu evinde iki rekat kilar ve etrafindakilere:
"Resulullah boyle kilardi!'' derdi.''
Buhari, Cuma 39, Teheccud 25, 29; Muslim, Cum'a 70, (882); Ebu Davud, Salat 244, (1127, 1128); Tirmizi, Salat 376, (521, 522); Nesai, Cum'a 42, 44, (3, 113).

2954 - Ata anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) Mekke 'de cumayi kildi mi ilerler iki rek'at daha kilardi; sonra biraz daha ilerler ve dort rek 'at daha kilardi. Medine 'de olunca da cum'ayi kilar sonra evine doner, iki rek'at daha kilardi, bunu mescidde kilmazdi. Bu durumun sebebi nedir? diye kendisinden sorulmustu:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) boyle yapardi'' dedi. ''
Ebu Davud, Salat. 244, (1130, 1131); Tirmizi, Salat 376, (523).

VITIR NAMAZI

2955 - Hz. Bureyde (radiyallahu anh) anlatiyor: ''Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:"Vitrnamazi haktir. Kim bunu kilmazsa bizden degil dir." Bunu Efendimiz uc kere tekrar etti.''
Ebu Davud, Salat 337, (1419).

2956 - Hz. Ali (radiyallahu anh) anlatiyor: "Vitir narnazi farz namaz gibi kesin degildir. Ancak Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Allahu Teala hazretleri tektir, tek'i sever, oyleyse ey ehl-i Kur'an vitri kilin!" buyurmustur.''
Tirmizi, Salat 333(453, 454); Ebu Davud, Sa1at 336, ( 1416) ; Nesai, Kiyamu'l-Leyl 27, (3, 228, 229).

2957 - Ibnu Muhayriz anlatiyor: "Beni Kinane 'den el-Muhdici denen bir adam, Sam'da Ebu Muhammed diye kunyesi olan bir adamin:
"Vitir namazi vacibtir''dedigini isitti. Kinani dedi ki:
"Ben bunu Ubade Ibnu 's-Samit (radiyallahu anh) 'e sordum da:
"Ebu Muhammed hata etmis. Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'i dinledim soyle demisti:
"Allah'i kullari uzerine yazip farz kildigi bes namaz mevcuttur. Kim onlarieda eder, istihfafla her hangi bir eksiklige meydan vermeden tam yaparsa Allah indinde ona verilmis bir soz vardir: Onu cennete koyacaktir. Onlari kilmayana ise Allah'in birvaadi yoktur. Dilerse azab eder dilerse cennete koyar" der."
Muvatta, Salatu'l-Leyl 14, (1,123); Ebu Davud, Salat 9, (425); 337, (1420); Nesai, Salat 6, (1, 230).

2958 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) antatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Gece namazinizin sonu tek olsun. "
Buhari, Vitr 4; Muslim, Musafirin l49, (751); Ebu Davud, Salat 343, (1438); Nesai, Kiyamu'l-Leyl 30, (3, 230, 231).

2959 - Imam Malik, Ibnu Mes 'ud'dan naklediyor: "Ibnu Mes 'ud demistir ki: "Geceleyin kilacaginiz namazin sonunu tek kilin.''
Muvatta'da bulunamadi.

2960 - Ebu Eyyub (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Vitir her musluman uzerine bir haktir (vazifedir). Kim bes ile vitir kilmayi severse yapsin. Kim de uc ile vitir kilmak isterse yapsin. Kim tek rek'atla vitr kilmayi dilerse kilsin."

Ebu Davud, Salat338, (1422); Nesai, Salatu'l-Leyl 40,(3,238, 239) Ibnu Mace, Ikamet, 123, (1190).




Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.



----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2951-2960 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.