Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3551-3560 )

ABDESTIN FAZILETLERI

3551 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah'in hatalari silmeye ve dereceleri yukseltmeye vesile kildigi seyleri size soylemiyeyim mi?''
"Evet ey Allah'in Resulu, soyleyin!'' dediler. Bunun uzerine saydi:
"Zahmetine ragmen abdesti tam alimak. Mescide cok adim atmak. (Bir namazdan sonra diger) Namazi beklemek. Iste bu ribattir, iste bu ribattir. Iste bu ribattir."
Muslim, Taharet 41, (251); Muvatta, Sefer 55, (1,161); Tirmizi, Taharet 39, (52); Nesai, Taharet 106.

3552 - Ukbe Ibnu Amir radiyallahu anh anlatiyor: "Uzerimizde develeri gutme isi vardi, (bunu sirayla yapiyorduk.) (Bir gun) gutme nobeti bana gelmisti. Gunun sonunda develeri kira ben cikariyordum. (Birgun, nobetimden donuste) Resulullah aleyhissalatu vesselam'a geldim, ayakta halka hitabediyordu. Soylediklerinden su sozlere yetistim:
"Guzelce abdest alip, sonra iki rek'at namaz kilan ve namaza butun ruhu ve benligi ile yonelen hic kimse yoktur ki kendisine cennet vacib olmasin!"
(Bunlari isitince kendimi tutamayip:) "Bu ne guzel!'' dedim. (Bu sozum uzerine) onumde duran birisi:
"Az once soyledigi daha da guzeldi!'' dedi. (Bu da kim? diye) baktim. Meger Omer Ibnu'I-Hattab'mis. O, sozune devam etti:
"Seni gordum, daha yeni geldin. Sen gelmezden once soyle demisti:
"Sizden kim abdestini alir ve bunu en guzel sekilde yapar, sonra da: "Eshedu en la ilahe illallah ve eshedu enne Muhammeden abduhu ve Resuluhu. (Sehadet ederim ki Allah'tan baska ilah yoktur ve yine sehadet ederim ki Muhammed Allah'in kulu ve Resuludur)" derse, kendisine cennetin sekiz kapisi da acilir; hangisinden isterse oradan cennete girer."
Ebu Davud'un rivayetinde "...abdesti guzel yaparsa..." denmistir.
Tirmizi'nin rivayetinde "....resuluhu (Allah'in ...Resulu)" kelimesinden sonra "Allah'im, beni tevbe edenlerden kil, temizlenenlerden kil" duasi da vardir.
Ebu Davud, Taharet 65, (169); Tirmizi, Taharet, 41, (55).

3553 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Mu'min -veya musluman- bir kul abdest aldi mi yuzunu yikayinca, gozuyle bakarak isledigi butun gunahlar su ile -veya suyun son damlasiyla- yuzunden dokulur iner, ellerini yikayinca elleriyle isledigi hatalar su ile birlikte -veya suyun son damlasiyla- ellerinden dokulur iner. Ayaklarini yikayinca da ayaklariyla giderek isledigi butun gunahlari su ile -veya suyun son damlasiyla- dokulur iner. (Oyle ki abdest tamamlaninca) gunahlarindan arinmis olarak tertemiz cikar."
Muslim, Taharet 32, (244); Muvatta, Taharet 31, (1, 32); Tirmizi, Taharet 2, (2).

3554 - Hz. Osman radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim abdest alir ve abdestini guzel yaparsa hatalari vucudundan tirnak diplerine varincaya kadar cikar dokulur.''

3555 - Bir baska rivayette soyle gelmistir: "Hz. Osman radiyallahu anh abdest aldi ve dedi ki:
"Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in su benim abdestim gibi abdest aldigini, sonra da soyle soyledigini gordum: "Kim bu sekilde abdest alirsa gecmis gunahlari affedilir, namazi ve mescide kadar yurumesi de nafile (ibadet) olur."
Buhari, Vudu 25; Muslim, Taharet 8, (229).

3556 - Amr Ibnu Abese es-Sulemi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Sizden kim abdest suyunu hazirlar, mazmaza ve istinsakta bulunur (agzina ve burnuna su ceker) ve sumkururse, mutlaka yuzunden, agzindan, burnundan hatalari dokulur. Sonra Allah'in emrettigi sekilde yuzunu yikarsa, sakalin(in bittigi mahallin) etrafindan su ile birlikte yuzu ile isledigi gunahlar dokulur. Sonra dirseklere kadar kollarini yikayinca, ellerinin gunahlari su ile birlikte parmak uclarindan dokulur gider. Sonra basini meshedince, basinin gunahlari sacin etrafindan su ile birlikte akar gider. Sonra topuklarina kadar ayaklarini yikayinca, ayaklarinin gunahlari, parmak uclarindan su ile birlikte akar gider. Sonra kalkip namaz kilar, Allah'a hamd ve senada bulunur, O'na layik sekilde tazimini gosterir ve kalbinden Allah'tan baskasini(n korku ve muhabbetini) cikarirsa, annesinden dogdugu gundeki gibi butun gunahlarindan arinir."
Muslim, Musafirin 294, (832).

3557 - Abdullah es-Sunabihi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Mu'min kul abdest aldikca mazmaza yapti mi (agzini yikadi mi) gunahlar agzindan cikar. (Burnunu sumkurdu mu) gunahlar burnundan cikar, yuzunu yikadi mi gunahlar goz kapaklarinin altina varincaya kadar yuzunden cikar. Ellerini yikadi mi gunahlar tirnak diplerine varincaya kadar ellerinden cikar. Basini meshetti mi, gunahlar kulaklarina varincaya kadar basindan cikar. Ayaklarini yikadi mi, gunahlar ayak tirnaklarinin altina varincaya kadar ayaklarindan cikar. Sonra mescide kadar yurumesi ve kilacagi namaz nafile (bir ibadet) olur.''
Muvatta, Taharet 3 0, (1, 31); Nesai, Taharet 3 5, (1, 74); Ibnu Mase, Taharet 6, (283).

3558 - Ebu Umame el-Bahili radiyallahu anh anlatiyor: "Amr Ibnu Abese radiyallahu anh'i dinledim, diyordu ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a: "Abdest nasil alinir?'' diye sordum. Soyle acikladi:
"Abdest mi? Abdest alinca soyle yaparsin: Once iki avucunu tertemiz yikarsin. Sonra yuzunu ve dirseklerine kadar ellerini yikarsin. Basini meshedersin, sonra da topuklarina kadar ayaklarini yikarsin. (Bunlari tamamladin mi) butun gunahlarindan arinmis olursun. Bir de yuzunu Aziz ve Celil olan Allah icin (secdeye) koyarsan, anandan dogdugun gun gibi, hatalarindan cikmis olursun.''
Ebu Umame der ki: "Ey Amr Ibnu Abese dedim, ne soyledigine dikkat et! Bu soylediklerinin hepsi bir defasinda veriliyor mu?
"Vallahi dedi, bilesin ki artik yasim ilerledi, ecelim yaklasti, (Allah'tan olumden cok korkar bir haldeyim), ne ihtiyacim var ki, Allah Resulu hakkinda yalan soyleyeyim! Andolsun soylediklerim, Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan kulaklarimin isitip, hafizamin da zabtettiklerinden baskasi degildir."
Muslim, Musafirin 294, (832); Nesai, Taharet 108, (1, 91, 92).
Bu hadis, Nesai'nin metninden alinmadir. Amr Ibnu Abese radiyallahu anh'in musluman olusunu anlatan uzunca bir hadisin son kismidir.

3559 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim abdestli oldugu halde abdest tazelerse, AIlah bu sebeple kendisine on (misli) sevab yazar.''
Tirmizi, Taharet 44, (59).

3560 - Ebu Said radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim abdest alip: "Subhaneke Allahumme ve bihamdike estagfiruke ve etubu ileyke. (Rabbim seni tenzih ederim, Allah'im hamdim sanadir, senden bagislanmak isterim, tevbem de sanadir)" derse, bu bir kagida yazilir, sonra bir muhur uzerine naksedilir, sonra da Ars'in altina kaldirilir ve Kiyamete kadar (muhur) kirilmaz.''

Rezin tahric etmistir.



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3551-3560 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.