Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3571-3580 )

3571 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam uzuvlarini birer kere yikayarak abdest aldi.''
Buhari, Vudu 22; Ebu Davud, Taharet 53, (1, 38); Nesai, Taharet 84, 85, (1, 73, 74).

3572 - Ebu Davud'un bir rivayetinde Ibnu Abbas radiyallahu anhuma soyle der: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in nasil abdest aldigini size gostermemi ister misiniz?"
Icinde su olan bir kab istedi, sag eliyle bir avuc su aIdi, mazmaza ve istinsak yapti, sonra bir avuc daha aldi, bununla iki elini birlestirip (iki eliyle) yuzunu yikadi. Sonra bir avuc daha aldi bununla sag elini yikadi. Sonra bir avuc da aldi, bununla sol elini yikadi. Sonra bir avuc su daha aldi, sonra elini cirpti, sonra basini ve kulaklarini meshetti. Sonra bir kabza su daha aIdi sag ayaginin uzerine serpti, ayaginda nalin oldugu halde, sonra onu iki eliyle meshetti, elin biri ayagin ustunde, digeri de nalinin aItinda. Sonra ayni seyi sol ayaga yapti.''
Buhari, Vudu 7; Ebu Davud, Taharet 52, (137); Nesai, Taharet 84, 85, (1, 73, 74).

3573 - Ebu Davud veTirmizi'nin bir baska rivayetinde Rubeyyi' Bintu Muavviz Ibni Afran radiyallahu anha der ki: ". .avuclarini uc kere yikadi, yuzunu uc kere yikadi, bir kere mazmaza ve istinsak yapti. Ellerini ucer ucer yikadi. Basini iki kere meshetti. Basinin gerisinden basladi, sonra onunden. Iki kulagini da (meshetti) iclerini de, dislarini da. Ayaklarini da ucer ucer yikadi.''
Ebu Davud, Taharet 50, (126); Tirmizi, Taharet 25, (33).

3574 - Bir diger rivayette: "Basin tamamini meshetti. Bunu, basin tepesinden baslayip sacin dokuldugu her tarafa ulasacak sekilde sacin seklini bozmadan icra etti" denmistir.
Ebu Davud, Taharet, 50 (128).

3575 - Bir diger rivayette soyle gelmistir: "...Basini meshetti, basin one gelen kismini da, arkaya gelen kismini da, sakaklarini da, kulaklarini da birer birer meshetti.''
Ebu Davud, Taharet 50, (129).
Bir diger rivayette: "Elinde arta kalan su ile basini meshetti '' denmistir.
Ebu Davud, Taharet 50, (130).

3576 - Ebu Umame radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam abdest aldi ve bunu, yuzunu uc, ellerini uc sefer yikayarak,"Kulaklar bastandir '' deyip basini da uc sefer meshederek yapti.''
Hammad der ki: "Bu rivayette gecen "Kulaklar bastandir'' ibaresi, Ebu Umme'nin sozu mu yoksa Resulullah'in sozu mu bilemiyorum."
Tirmizi, Taharet 29, (37); Ebu Davud, Taharet 50, (134).
Bu metin Tirmizi'nindir. Ebu Davud'da su ifade de yer alir: "Gozpinarlarini da meshederdi.'' O rivayette: "Kulaklar bastandir'' da demistir.

3577 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Omer radiyallahu anh bana sunu soyledi: "Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelmisti. Bunun abdest almis fakat ayaklarinin uzerinde tirnak kadar bir yeri yikamadan birakmis oldugunu gordu. ResuluIlah aleyhissalatu vesselam, adama derhal mudahaIe etti:
"Git abdestini guzel kil!" Adam gidip yeniden abdest aldi, sonra namazini kildi."
Muslim, Taharet 31, (243); Ebu Davud, Taharet 67, (171).

3578 - Ebu Davud'un bir diger rivayetinde Resulullah'in ashabindan biri soyle anlatir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, ayaginin sirtinda dirhem buyuklugunde bir kisma su degmemis oldugu halde namaz kilmakta oldugunu gormustu, derhal abdesti ve namazi iade etmesini emretti."
Ebu Davud, Tahret 173.

3579 - Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Beraber oldugumuz bir sefer sirasinda, bir ara Resulullah aleyhissalatu vesselam bizden geride kaldi sonra tekrar kavustu. Bu sirada namaz vakti girmisti. Bizler de abdest aliyor, ayaklarimiza meshediyorduk. (Resulullah aleyhissalatu vesselam) yuksek sesle nida etti:
"Okcelerin ateste vay haline!" Bunu iki veya uc kere tekrarladi."
Buhari, Ilm 3, 30, Vudu 27, 29; Muslim, Taharet 25-28, (240-242); Muvatta, Taharet 5, (1, 19); Ebu Davud, Taharet 46, (97); Nesai, Taharet 89, (1, 77, 78); Muvatta.

3580 - Muslim'in bir diger rivayetinde soyle denir: "Halk ikindi namazi sirasinda acele etti ve bir kismi alelacele abdest aldi. Bizonlara ulastik. Okcelerine su degmemis, parliyordu. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam:
"Ocelerin ateste vay haline! Abdesti tam alin!'' buyurdular.''

Muslim, Taharet 26, (241).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3571-3580 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.