Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3671-3680 )

3671 - Ebu Ubeyde Ibnu Muhammed Ibni Ammar Ibni Yasir anlatiyor: "Cabir Ibnu Abdillah (radiyallahu anh)'a mest uzerine meshetme hususunda sordum."Ey kardesimin oglu, bu sunnettir '' buyurdu. Bunun uzerine sarik uzerine meshetme hakkinda sordum:
"Saca meshet!'' diye cevap verdi.''
Tirmizi, Taharet 75, (102).

3672 - Cerir Ibnu Abdillah el-Beceli (radiyallahu anh)'nin anlattigina gore, Cerir, abdest alip mestleri uzerine meshedince, kendisine:
"Mest uzerine mesh mi yapiyorsun'' diye sormuslardir. O da:
"Evet demistir, ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i gordum. Bevletti sonra abdest aldi. (Sira ayaklarina gelince, yikamayip) mestlerinin uzerine meshetti '' dedi.
Buhari, Salat 25; Muslim, Taharet 73, (272); Tirmizi, Taharet 70, (93); Nesai, Taharet 96, (1, 81).
A'mes der ki: "Ibrahim Neha'i dedi ki: "Bu hadis, Abdullah Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh)'un ashabini taaccube (hayrete) sevkediyordu, cunku Cerir (radiyallahu anh)'in musluman olusu Maide suresinin nuzulunden sonra idi."

3673 - Ebu Davud'un rivayetinde Cerrr soyle demistir: "Meshetmekten beni ne alikoyacak? Zira ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i meshederken gordum!''
Bu sozu uzerine Cerir'e: "Bu, Maide suresinin nuzulunden onceydi'' dendi de su cevabi verdi: "Hayir! Ben kesinlikle Maide suresinin nuzulunden sonra musluman oldum."
Ebu Davud, Taharet 59, (154).

3674 - Hz. Bureyde (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Mekke'nin fethedildigi gun, bes vakit namazin hepsini tek bir abdestle kildi ve mestlerine meshetti. Hz. Omer (radiyallahu anh):
"Bugun, hic yapmadigin bir seyi yaptin!'' dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Ammden (bilerek) yaptim ey Omer" cevabini verdi.''
Muslim, Taharet 86, (277); Ebu Davud, Taharet 66, (172); Tirmizi, Taharet 45, (61); Nesai, Taharet 101, (1, 86). Tirmizi ve Nesai'nin rivayetinde mesh'in zikri gecmez.)

3675 - Hz. Mugire (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) abdest aldi ve coraplarinin ve ayakkabilarinin uzerine meshetti.
Ebu Davud, Taharet 61, (159); Tirmizi, Taharet 74, (99).
Ebu Davud der ki: "Ibnu Mehdi, bu hadisi rivayet etmezdi. Cunku Mugire (radiyallahu anh)'den bilinene gore Aleyhissalatu vesselam mestlerine meshediyordu."
Yine Ebu Davud der ki: "Bu hadis Ebu Musa el-Es'ari (radiyallahu anh) tarafindan da rivayet edilmistir: "Aleyhissalatu vesselam coraplari uzerine meshetti." Ancak bu rivayet muttasil ve kuvvetli degildir, (zayiftir).
Ebu Davud der ki: "Corap uzerine Ali Ibnu Ebi Talib, Ibnu Mes'ud, Bera Ibnu Azib, Enes Ibnu Malik, Ebu Umame, Sehl Ibnu Sa'd ve Amr Ibnu Hureys (radiyallahu anhum ecmain) ecmain de meshetmistir. Bu tatbikat Omer Ibnu'I-Hattab ve Ibnu Abbas (radiyallahu anhum)'dan da rivayet edilmistir.

3676 - Evs Ibnu Evs es-Sakafi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i bir kavmin kuyusuna gelmis, abdest alirken gordum. Abdestini aldi, ayakkabilarina ve ayaklarina meshetti."
Ebu Davud, Taharet 62, (160).

3677 - Mugire (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam mestin ust ve asagi kisimlarini meshederdi."

3678 - Ebu Davud'un rivayetinde soyle gelmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam mestlerinin sirtlarina meshederdi."
Tirmizi'nin bir baska rivayetinde de boyle denmistir.
Tirmizi 72, 73, (97, 98); Ebu Davud, Taharet 63, (161, 165); Nesai, Taharet 63, (1, 62).

3679 - Hz. AIi (radiyallahu anh) buyurdular ki: "Eger din insanin fikrine gore olsaydi, mestin altini meshetmek, ustunu meshetmekten evla olurdu. Ancak ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in mestin ustunu meshettigini gordum."
Ebu Davud, Taharet 62, (162).


3680 - Bir baska rivayette soyle gelmistir: "Hz. Ali (radiyallahu anh)'yi abdest alirken gordum, ayaginin sirtini meshetti ve dedi ki: "Eger ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i boyle yapar gormeseydim (ayagin altini meshetmeye daha Iayik dusunurdum) dedi."



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3671-3680 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.