Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3741-3750 )

3741 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Bazen Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cenabetten yikanir, sonra (usumus olarak gelip) bana sokulup benim isitmami isterdi, ben de O'nu bagrima bastirip isitiyordum.Bundan dolayi ben ayrica yikanmiyordum."

3742 - Yine Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah cenabetten yikanirken basini hitmi (denen otla) yikardi. Bununla yetinir, (hitmili su) uzerine ayrica su dokmezdi."
Ebu Davud, Taharet 101, (256).

3743 - Yine Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Biz Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in beraberinde ihramli ve ihramsiz her iki durumda da buIunduk. Bu esnada saclarimiz yapistirilmis bulundugu halde yikanirdik.''
Ebu Davud, Taharet 100, (254).

3744 - Hz. Ali (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), cunub olmadikca her halimizde bize Kur'an okutup ta'lim ederdi."

3745 - Nesai'nin bir baska rivayetinde soyle gelmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) heladan cikinca Kur'an okutur, bizimle et yerdi. Cenabet halinden baska hicbir sey O'nunla Kur'an arasina perde olmazdi.''
Ebu Davud, Taharet 91, (229); Tirmizi, Taharet 111, (146); Nesai, Taharet 171, (1, 144).

3746 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'dan rivayet edildigine gore O cunub kimsenin Kur'an okumasinda bir beis gormezdi."
Rezin tahric etmistir. Buhari bab basliginda muallak olarak kaydetmistir. Buhari, (Hayz 7).

3747 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), cunubken uyumak istedigi takdirde fercini yikar ve namaz abdestiyle abdest alirdi.''

3748 - Muslim'in bir rivayetinde: ". .Yemek veya uyumak istedigi zaman namaz abdestiyle abdest alirdi '' denmistir.

3749 - Muslim'in, Abdullah Ibnu Ebi Kays 'tan yaptigi diger bir rivayette Abdullah der ki: "Hz. Aise (radiyallahu anha) 'ya Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in vitir namazindan sordum.'' Hadisi zikreder. Hadiste su ibare de var:
"Hz. Aise'ye: "Resulullah cunubken ne yapardi, uyumadan once yikanir miydi? Veya yikanmadan once uyur muydu?'' diye sordum. Bana su cevabi verdi: "Bunlarin hepsini yapardi. Bazan yikanir ve sonra uyur, bazan abdest alir ve uyurdu." Bunu isitince:
"Bu meselede genislik koyan Allah'a hamdolsun!" dedim..."

3750 - Ebu Davud 'un rivayetinde, Gudayf Ibnu'I-Haris der ki: "Hz. Aise (radiyallahu an ha)'ye sordum:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cenabetten gecenin basinda mi yikanirdi sonunda mi?"
"Bazan basinda, bazan da sonunda yikanirdi." dedi. Ben:
"Allahuekber! Bu meselede genislik veren Allah 'a hamdolsun!'' dedim ve tekrar sordum.
"Vitir namazini gecenin evvelinde mi kilardi, ahirinde mi?''
"Bazan evvelinde bazan ahirinde kilardi '' dedi. Ben:
"Allahuekber! Bu meselede genislik veren Allah'a hamdolsun!'' dedim ve tekrar sordum:
"Resulullah (aleyhlssalatu vesselam) Kur'an'i aciktan mi okurdu sessiz mi okurdu?"
"Bazan aciktan okur bazan da sessiz okurdu'' dedi. Ben:

"Allahuekber! dedim. Bu meselede kolaylik koyan Allah'a hamdolsun!''



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3741-3750 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.