Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3751-3760 )

3751 - Tirmizi ve Ebu Davud 'un bir rivayetinde de soyle gelmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), cunubken uyur ve hic suya dokunmazdi."
Tirmizi der ki: "Hz. Aise'den, Aleyhissalatu vesselam'in uyumazdan once abdestaldigi da rivayet edilmistir ve bu rivayet en sahih olanidir."

3752 - Nesai'nin bir rivayetinde: "Resulullah aleyhissalatu vesselam yemek veya icmek istedigi zaman ellerini yikar sonra yer icerdi" denmistir.
Buhari, Gusl 27, 25; Muslim, Hayz 21, (305, 307); Muvatta, Taharet 77, (1, 47, 48); Ebu Davud, Taharet 88, 90 (222, 223, 224, 226, 228); Salat 343, (1437); Tirmizi, Taharet 87, (118, 119); Nesai, Taharet 163, 164, 165, 166(1,138-139), Gusl 4, 5, (1, 199).

3753 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Omer Ibnu'l-Hattab (radiyallahu anh), geceleyin Cunub oldugunu, (ne yapmasi gerektigini) sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Abdest al, uzvunu yika, sonra uyu!" buyurdular. "
Buhari, Gusl 27, 25; Muslim Hayz 25, (306); Muvatta, Taharet 76 (1, 47); Ebu Davud, Taharet 87, (221); Nesai, Taharet 167, (1,140) ; Tirmizi, Taharet 88, (120). Bu metin Sahiheyn'e aittir.

3754 - Nafi rahimehullah anlatiyor: "Ibnu Omer radiyallahu anhuma, cunubken uyumak veya yemek istedigi zaman, yuzunu ve dirseklerine kadar ellerini yikar, basini mesheder, sonra yer veya uyurdu.''
Muvatta, Taharet 78, (1, 48).

3755 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh)'nin anlattigina gore: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Medine sokaklarindan birinde kendisine rastlamistir. Ebu Hureyre bu sirada cunup oldugu icin, Aleyhissalatu vesselam'in nazarindan sivisarak gidip yikanir gelir. Gelince Aleyhissalatu vesselam:
"Ey Ebu Hureyre neredeydin?'' diye sorar.
"Ben cunubtum, pis pis sizinle oturmak istemedim'' cevabinda bulunur. Aleyhissalatu vesselam:
"Subhanallah! (bilmez misin ki) musluman pis olmaz!" ferman eder.
Buhari, Gusl 23, 24; Muslim, Hayz 115, (371); Ebu Davud, Taharet 97, (231); Tirmizi, Taharet 89, (121); Nesai, Taharet 172, (1, 145, 146).

3756 - Huzeyfe Ibnu'I-Yeman (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la bir gun karsilastigimizda cunub idim, hemen yolumu cevirip gidip yikandim. Bilahare gelince:
(Boyle sizi gorunce alelacele sivismamin sebebi) cunub olmam idi!' dedim. Aleyhissalatu vesselam:
"Musluman (cenabetle) pis olmaz ki!'' buyurdular.''

3757 - Nesai 'nin rivayetinde hadis soyledir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Ashabindan bir erkekle karsilasinca onu mesheder ve ona dua ediverirdi. Bir gun erken vakitte Aleyhissalatu vesselam'i (sokakta) gordum. Hemen yolumu ondan cevirdim. (Eve gidip yikandiktan sonra) gunes yukselince yanina geldim. Bana:
"(Sabahleyin) seni gormustum, hemen yolunu benden cevirdin!'' buyurdular. Ben de acikladim:
"Cunku ben cunubtum (bu halde) bana dokunmanizdan korktum.''
"Surasi muhakkak ki dedi Aleyhissalatu vesselam, mu'min necis olmaz!''
Muslim, Hayz 116, (372); Ebu Davud, Taharet 92, (230); Nesai, Taharet 172, (1, 145).

3758 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor. "Namaza kalkilip saflar duzlenmisti ki Resulullah aleyhissalatu vesselam geldi, namazgahina gecti. O anda cunub oldugunu hatirlari. Bize: "Yerinizde durun!" deyip, hemen ayrilip yikanmaya gitti. Gusledip donunce basindan henuz su damliyordu. Tekbir getirdi, namaza durdu, beraber namaz kildik..."

3759 - Ebu Bekre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, sabah namazini kildirmak uzere (mescide) girmisti. Eliyle "Yerinizde durun!" diye isaret buyurdu (ve cikti). Sonra basindan su damladigi halde geri geldi ve cemaate namazlarini kildirdi."

3760 - Bir rivayette: "...Namazia tamamlayinca: "Ben de bir insanim. (Ilk geldigimde) cunubtum" buyurdu" denmistir.

Buhari, Gusl 17, Ezan 24, 25; Muslim, Mesacid 157, (605); Muvatta, Taharet 79, (1, 48); Ebu Davud, Taharet 94, (234, 235); Nesai, Imamet 14, (2, 81, 82).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3751-3760 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.