Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3771-3780 )

3771 - Ibnu Omer ve Ebu Hureyre radiyallahu anhum anlatiyor: "Cuma gunu, Omer Ibnu'l-Hattab hutbe verirken, Osman Ibnu Affan mescide girdi. Omer radiyallahu anh minberden ona seslendi: "Vaktin farkinda misin, (niye cumaya geciktin!)"
Hz. Osman: "Bugun mesguliyetim vardi. Eve gelir gelmez ezani isittim. Abdest almanin disinda bir oyalanmam da olmadi!" aciklamasinda bulundu.
Hz. Omer radiyallahu anh: "Keza abdest(le yetinmen de bir eksiklik). Biliyorsun, Resulullah aleyhissalatu vesselam bize yikanmayi da emretmisti."

3772 - Ebu Hureyre'nin bir hadisinde: "(Hz. Omer, Hz. Osman'a:) "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Biriniz cumaya giderken yikansin" dedigini duymadin mi?" demistir.
Buhari, Cuma 4; Muslim, Cuma 3, (845); Muvatta, Cuma 3, (1, 101, 102); Ebu Davud, Taharet 129, (340); Tirmizi, Salat 255, (493).

3773 - Ikrime rahimehullah anlatiyor: "Iraklilardan bir grup kimse Ibnu Abbas radiyallahu anh'a gelerek: "Cuma gunu gusletmek vacib midir ne dersin" diye sordu. Ibnu Abbas su aciklamayi yapti: "(Farz degil), ancak temizlige cok uygundur ve gusleden icin pek hayirlidir. Yikanmayan uzerine de vacib degildir. Ben size guslun nasil basladigini anlatayim: "Insanlar mesakkatli isler yapiyorlar ve yunlu elbiseler giyiyorlardi. Calismalari cogunlukla sirtlarinda yuk tasimak seklinde oluyordu. Mescidleri dardi ve tavan alcakti, yani aris (denen uzeri hurma dallariyla ortulmus cardak) seklindeydi. Sicak bir gunde Resulullah aleyhissalatu vesselam (minbere) cikti. Cemaat yun elbiselerin icinde terlemisti. (Terleri sebebiyle) onlardan cikan kokular ortaligi sardi ve herkesi rahatsiz etti. Koku Resulullah aleyhissalatu vesselam'a da uzaninca: "Ey insanlar, bu gun gelince yikanin. Ayrica herkes, bulabildigi en guzel kokuyu surunsun!" buyurdular."
Ibnu Abbas aciklamasina devam etti: "Bilahare Cenab-i Hakk'in lutfu yetisti (bolluk artti), herkes yunluden baska elbiseler giydiler, calismalari hafifledi, mescidleri genisletildi. Birbirlerini rahatsiz eden terlerin bir kismi ortadan kalkti."

3774 - Sahiheyn'in Tavus'tan kaydettikleri rivayette, Tavus der ki: Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'ya sordum: "Halk, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Cuma gunu yikanin, baslarinizi da yikayin, cunub olmasaniz dahi!. Ayrica koku da surunun!" buyurdugunu soyluyorlar, (ne dersiniz, dogru mudur?)"
Ibnu Abbas su cevabi verdi: "Guslu emretmesi dogrudur. Kokuya gelince, o hususta bir sey bilmiyorum!"
Ebu Davud, Taharet 130, (353); Buhari, Cuma 6; Muslim, Cuma 8, (848).

3775 - Semure Ibnu Cundeb radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cuma gunu kim abdest alirsa bununla (o, sunneti yerine getirmis, fazilete ermis) olur ve (sunneti yapmis olma) nimetine erer. Ama cuma gunu kim de guslederse (bilsin ki) gusul daha faziletlidir."
Ebu Davud, Taharet 130, (354); Tirmizi, Salat 357, (497); Nesai, Cuma 9, (3, 94).

3776 - Yahya Ibnu Said rahimehullah anlatiyor: "Bana ulastigina gore, Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle buyurmustur: "Sizler, gunluk is takiminizdan haric bir de cuma takiminiz olsa ne kaybedersiniz?"
Muvatta, Cuma 17, (1, 110); Ebu Davud, Salat 219, (1078); Ibnu Mace, Ikametu's-Salat 83, (1095).

3777 - Nafi' rahimehullah der ki: "Ibnu Omer radiyallahu anhuma ihramli olmadikca yaglanip kokulanmadan cumaya gitmezdi."
Muvatta, Cuma 17, (1, 110).

3778 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma'nin, Fitir bayraminda, musallaya gitmezden once yikandigi rivayet edilmistir.
Muvatta, Iydeyn 2, (1, 177).

3779 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Her musluman yedi gunde bir kere yikanmalidir, bu gun de cuma gunu olmalidir."
Nesai, Cuma 8, (3, 93).

OLUNUN YIKANMASI VE OLU YIKAYANIN YIKANMASI

3780 - Ummu Atiyye el-Ensariye radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, kizi (Zeyneb radiyallahu anha) vefat ettigi zaman yanimiza girdi ve: "Onu sidreli su ile uc veya bes veya -gerek gorurseniz- daha fazla yikayin. Sonuncu yikamaya kafur koyun. Yikama isini bitirdiniz mi bana haber verin!" buyurdu. Isimiz bitince Resulullah aleyhissalatu vesselam'i cagirdik. Bize kendi izarini verdi ve: "Ona, once bunu sarin!" dedi."

Buhari, Cenaiz 12, 8, 9, 10, 11, 13 - 17; Muslim, Cenaiz 36, (939); Muvatta, Cenaiz 2, (1, 222); Ebu Davud, Cenaiz 33, (3142 - 3146); Tirmizi, Cenaiz 15, (990); Nesai, Cenaiz 28, 30 - 36, (4, 28 - 32).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3771-3780 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.