Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3781-3790 )
3781 - Bir diger rivayette:
"Onu uc, bes, yedi ve daha fazla olmak uzere tek olarak yikayin. Sag
tarafindan ve abdest uzuvlarindan yikamaya baslayin" buyurdu"
denmistir. ayni rivayette Ummu Atiyye radiyallahu anha: "Yikayan kadinlar,
Resulullah aleyhissalatu vesselam'in kizinin basina uc orgu yaptilar. (Soyle ki):
Once sacinin orgulerini bozdular sonra yikadilar, en sonda tekrar uc orgu
yaptilar."
Sufyan der ki:
"Orgunun ikisi yanda biri alninda idi."
Buhari, Cenaiz 12, 8, 9,
10, 11, 13 - 17; Muslim, Cenaiz 36, (939); Muvatta, Cenaiz 2, (1, 222); Ebu
Davud, Cenaiz 33, (3142 - 3146); Tirmizi, Cenaiz 15, (990); Nesai, Cenaiz 28,
30 - 36, (4, 28 - 32).
3782 - Bir diger rivayette:
"Biz sacina uc orgu ve orguleri arkasina koyduk" denmistir.
Buhari, Cenaiz 12, 8, 9,
10, 11, 13 - 17; Muslim, Cenaiz 36, (939); Muvatta, Cenaiz 2, (1, 222); Ebu
Davud, Cenaiz 33, (3142 - 3146); Tirmizi, Cenaiz 15, (990); Nesai, Cenaiz 28,
30 - 36, (4, 28 - 32).
3783 - Ummu Kays Bintu
Mihsan radiyallahu anha anlatiyor: "Oglum olmustu. Bu sebeple cok uzuldum.
Onu yikayan kimseye: "Oglumu soguk su ile yikama, oglumu
oldureceksin!" dedim. Bunun uzerine Ukkase Ibnu Mihsan radiyallahu anh
hemen Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gidip benim soylediklerimi haber
verdi. Resulullah tebessum buyurup: "Boyle mi soyluyor! Onun omru uzadi."
Biz, onun gibi uzun yasayan bir baska kadin bilmiyoruz" dedi."
Nesai, Cenaiz 29, (4, 29).
3784 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Kim
olu yikarsa, yikansin" buyurdular." Ebu Davud'un rivayetinde:
"Kim de cenaze tasirsa abdestlensin" ziyadesi mevcuttur.
Ebu Davud, Cenaiz 39,
(3161); Tirmizi, Cenaiz 17, (993).
3785 - Naciye Ibnu Ka'b
anlatiyor: "Hz. Ali radiyallahu anh dedi ki: "Ebu Talib olunce
Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelip: "Dalalette olan ihtiyar amcan
oldu" dedim. Bana: "Git babani gom! Sonra, bana gelinceye kadar
hicbir sey yapma!" buyurdular. Ben de gidip gomdum ve Resulullah
aleyhissalatu vesselam'agelip haber verdim. Bunun uzerine bana yikanmami emir
buyurdular ve yikandim.. Sonra bana dua ediverdi (ancak duayi
ezberleyemedim)"
Ebu Davud, Cenaiz 70,
(3214); Nesai, Taharet 128, (1, 110), Cenaiz 84, (4, 79).
3786 - Hz. Aise radiyallahu
anha anlatiyor: "Resulullah, dort seyden dolayi guslederlerdi: Cenabet,
cuma, hacamat, olu yikamak."
Ebu Davud, Cenaiz 39,
(3160).
3787 - Nafi anlatiyor.
"Ibnu Omer radiyallahu anhuma, Said Ibnu Zeyd'in bir ogluna mubasereten
tahnit yapti ve (kabre) tasidi. Sonra mescide girip, abdest almaksizin namaz
kildi."
Buhari, Cenaiz 8, Bab
basliginda senetsiz olarak rivayet etmistir. Muvatta, Taharet 18, (1, 25).
3788 - Abdullah Ibnu Ebi
Bekr Ibni Muhammed Ibni Amr Ibni Hazm anlatiyor: "Hz. Ebu Bekr'in hhanimi
Esma Bintu Umeys radiyallahu anhuma vefat ettigi zaman Hz. Ebu Bekr'i yikadi.
Sonra (disari) cikip, cenazenin yaninda hazir bulunan muhacirlere: "Ben
orucluyum. Su gun de, cok soguk bir gun. Bana gusul gerekir mi?" diye
sordu. Hepsi birden, "Hayir!" dediler."
Muvatta, Cenaiz 3, (1,
223).
MUSLUMAN OLUNCA GUSUL
3789 - Kays Ibnu Asim
radiyallahu anh anlatiyor: "Musluman olmak arzusuyla Resulullah
aleyhissalatu vesselam'a gelmistim. Bana su ve sidre ile yikanmami emir
buyurdu."
Ebu Davud, Taharet 131,
(355); Tirmizi, Salat 429, (605); Nesai, Taharet 127, (1, 109).
Tirmizi ve Nesai'nin bir
rivayetinde: "(Kays) musluman oldu. (Resulullah) ona yikanmayi
emretti" denmistir.
3790 - Useym Ibnu Kesir
Ibni Kuleyb an ebihi an ceddihi'nin anlattigina gore (ceddi Kuleyb), Resulullah
aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Musluman oldum!" der. Resulullah
aleyhissalatu vesselam: "Ustunden kufur sacini at!" der ve tras
olmasini soyler. Useym'in babasi dedi ki: "Bana bir baska (sahabi)nin
bildirdigine gore Aleyhissalatu vesselam, beraberinde olan bir digerine de:
"Uzerindeki kufur tuyunu at ve sunnet ol!" buyurmustu."
Ebu Davud, Taharet 131,
(356).8
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3781-3790 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.