Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3851-3860 )

3851 - Ebu Davud'daki rivayet soyledir: "Sizden biri, bir yemek yeyince yemek kabinin ustunden yemesin, asagisindan yesin. Zira, bereket ustunden iner."

3852 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kisinin arkadaslarindan izin almadan iki hurmayi birlikte yemesini yasaklamistir."
Buhari, Et'ime 44, Mezalim 14, Sirket 4; Muslim, Esribe 151, (2045); Ebu Davud, Et'ime 44, (3834); Tirmizi, Et'ime 16, (1815).

3853 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Eti bicakla kesmeyin. Cunku bu, yabancilarin isidir. Siz dislerinizle kemirerek yiyin. Cunku bu, sihhat ve afiyet icin daha iyidir."
Ebu Davud, Et'ime 21, (3778).

3854 - Ebu Cuhayfe radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ben dayanarak yemem."
Buhari, Et'ime 13; Tirmizi, Et'ime 28, (1831): Ebu Davud, Et'ime 17, (3769); Ibnu Mace, Et'ime 6, (3262).

3855 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i comelir vaziyette durup hurma yerken gordum."
Muslim, Esribe 149, (2044); Ebu Davud, Et'ime, 17, (3771).

3856 - Ebu Davud'da gelen diger bir rivayette: "Resulullah'a bayat bir hurma getirilmisti. Kurtlari cikarmak icin kontrol etmeye basladi."
Ebu Davud, Et'ime 43, (3832, 3833).

3857 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz yemek yeyince, yalamadikca veya yalatmadikca elini (mendile) silmesin."
Buhari, Et'ime 52; Muslim, Esribe 129, (2031); Ebu Davud, Et'ime 52, (3847).

3858 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: " Resulullah aleyhissalatu vesselam, parmaklarin ve kaplarin yalanmasini emretti ve dedi ki: "Siz, bereketin, yemeginizin hangi (parca)sinda oldugunu bilemezsiniz. Oyleyse birinizin lokmasi dusecek olursa, onu alip, bulasan ezayi temizlesin, sakin seytana terketmesin. Parmaklarini yalamadikca elini mendille de silmesin. Zira o, taaminnizin hangisinde bereket bulundugunu bilemez."
Muslim, Esribe 136, (2034); Tirmizi, Et'ime 11, (1803).

3859 - Rezin, Hz. Enes radiyallahu anh'tan yaptigi bir rivayette su ziyadeyi kaydetmistir: "Zira yemek kabi, kendisini yalayip yikayana istigfarda bulunur ve: "Beni seytandan kurtardigin gibi, Allah da seni atesten kurtarsin" der."

EL VE AGZIN YIKANMASI

3860 - Hz. Selman radiyallahu anh anlatiyor: "Tevrat'ta okudum; "Yemegin bereketi, yemekten sonra (el ve agzi) yikamadadir" diyordu. Bunu Resulullah aleyhissalatu vesselam'a soyledim:
"Yemegin bereketi yemekten once ve sonraki yikamalardadir!" buyurdular."

Ebu Davud, Et'ime 12, (3761); Tirmizi, Et'ime 39, (1847).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3851-3860 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.