Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3901-3910 )

3901 - Semure Ibnu Cundub radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz bir suruye ugradiginizda, sahibi basinda ise izin alsin, izin verirse sut sagip icsin, sahibi orada yoksa, uc sefer seslensin, cevap verirse izin istesin, cevap vermezse sagsin ve icsin."
Ebu Davud, Cihad 93, (2619); Tirmizi, Buyu 60, (1296).

3902 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim bir bahceye girerse (meyvesinden) yesin. Ancak beraberinde goturmesin."
Tirmizi, Buyu 54, (1287).

3903 - Rafi Ibnu Amr radiyallahu anh anlatiyor: "Ben (kucukken) Ensar'in hurmalarini tasliyordum. Beni yakalayip Resulullah aleyhissalatu vesselam'a goturduler.
"Ey Rafi' niye baskasinin hurmalarini tasliyorsun?" dedi.
"Aclik sebebiyle ey Allah'in Resulu!" dedim.
"Taslama, kendiliginden (dibine) duseni ye!" (deyip) basimi oksadi ve:
"Allah seni (hurmaya) doyursun ve suya kandirsin!" buyurdu."
Tirmizi, Buyu 54, (1288); Ebu Davud, Cihad 94, (2622); Ibnu Mace, Ticarat 67, (2299).

3904 - Abbad Ibnu Surahbil anlatiyor: "Kitliga ugradim. Bunun uzerine Medine bahcelerinden birine girdim. Basak ovup hem yedim hem de torbama aldim. Derken sahibi gelip beni yakaladi, dovdu, torbami elimden aldi ve beni Resulullah'a getirdi. Durumu ona anlatti. Resulullah aleyhissalatu vesselam mal sahibine: "Cahilken ogretmedin, acken de doyurmadin!" dedi. Sonra emri uzerine, torbami saldi. (Sonra Resulullah) bana bir veya yarim sa' miktarinda yiyecek verdi."
Ebu Davud, Cihad 93, (2620, 2621); Nesai, Kudat 20, (8, 240); Ibnu Mace, Ticarat 67, (2298).

HARAM YIYECEKLER

3905 - Ebu Sa'lebe el-Huseni radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam vahsi hayvanlardan kesici dis (kopek disi) tasiyanlarin hepsini yasakladi."
Muslim, Ebu Davud ve Nesai, Ibnu Abbas'tan gelen bir rivayette su ziyadeyi kaydederler: "Her bir pence sahibi kusu da..."
Buhari, Zebaih, 29; Muslim, sayd 12-16 (1932, 1933); Tirmizi, Et'ime 1, (1477, 1478, 1479); Ebu Davud, Et'ime 33, (3802, 3803, 3805); Ibnu Mace, Sayd 13, (3232, 3234); Nesai, Sayd 30, 31, (7, 202, 204).

3906 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Cahiliye halki, bir cok seyi (helal addedip) yiyor, bircogunu da pis addederek yemiyordu. Allah Teala hazretleri Resulunu gonderdi, kitabini indirdi, helalini helal, haramini da haram kildi. Helal kildigi helaldir, haram kildigi da haramdir, sukut buyurdugu da aff (edilmis)dir."
Ibnu Abbas, sonra su ayet-i kerimeyi okudu: "(Ey Muhammad!) De ki:
"Bana vahyolunanda, les, akiatilmis kan, domuz eti, -ki pistir- ve gunah islenerek Allah'tan baskasi adina kesilen hayvandan baskasini yemenin haram olduguna dair bir emir bulamiyorum. Fakat darda kalan, -baskasinin payina el uzatmamak ve zaruret miktarini asmamak uzere-bunlardan da yiyebilir. Dogrusu Rabbin bagislar ve merhamet eder" (En'am 145)
Ebu Davud, Et'ime 31, (3800).

3907 - Kabisa Ibnu Hulb babasi radiyallahu anh'tan anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir adamin soyle sordugunu isittim: "Bazi yiyecekler var, onlari yemekte zorluk cekiyor, (gunah midir diye korkuyorum)?"
Resulullah aleyhissalatu vesselam da cevaben: "Icinde hic bir sey sikinti olmasin, aksi halde hristiyanlara benzersin."
Ebu Davud, Et'ime 24, (3784); Tirmizi, Siyer 16, (1565).

3908 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Vahsilerden, kesici disi olan her bir hayvanin yenmesi haramdir."
Muslim, Sayd 15, (1933); Muvatta, sayd 14, (2, 496); Tirmizi, Sayd 3, (1479); Nesai, sayd 28, (7, 200).

3909 - Ebu Davud'un bir diger rivayetinde soyle gelmistir: "...vahsilerden kesici disi olan her bir hayvanin, ve pencesi olan her bir kusun yenmesini yasakladi."
Ebu Davud, Et'ime 33, (3802); Buhari, Sayd 29, Tibb 57; Muslim, Sayd 12, (1932); Muvatta, Sayd 13, (2, 496); Nesai, Sayd 28, (7, 201).


3910 - Halid Ibnu'l-Velid radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, at, katir ve esek etini yemeyi yasakladi."



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3901-3910 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.