Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3921-3930 )

3921 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam helva ve bali severdi."
Tirmizi, Et'ime 29, (1832).

3922 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in en cok sevdigi yiyecek ekmekten yapilan tirid ve hays'dan yapilan tirid idi."
Ebu Davud, Et'ime 23, (3783).

3923 - Abdullah el-Muzeni radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz et satin alinca suyunu biraz fazla kilsin. (Yemek sirasinda) yiyenlerin coklugu sebebiyle ete rastlamayip suya rastlasa (bu ona yeterlidir), zira su da, iki etten biri olmustur."
Tirmizi, Et7ime 30, (1833, 1834).

3924 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: " Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir et parcasi getirilmisti. Kendisine bunun bud kismi sunuldu. Aleyhissalatu vesselam budu severdi. Bu bud gelince hemen ondan isirarak yedi."
Tirmizi, Et'ime 34, (1838); Ibnu Mace, Et'ime 28, (3307); Buhari, Enbiya 3, Tefsir, Isra 5; Muslim, Iman 327.

3925 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Koyunun on budu Resulullah aleyhissalatu vesselam'in hosuna giderdi. (Bir defasinda) on buda zehir konuldu. Bu zehiri yahudilerin koydugu gorusundeydi."
Ebu Davud, Et'ime 21, (3781); Buhari, Megazi 41, Hibe 28; Muslim, Selam 45, (2190); Ibnu Mace, Tib 45, (3546).

3926 - Sehl Ibnu Sa'd radiyallahu anh anlatiyor: "Biz cuma gunu olunca sevinirdik. Cunku bizim yasli bir kadin akrabamiz vardi. Pazi koku bulur, tencereye koyar, uzerine de arpa ogutup ilavede bulunurdu. Vallahi, bunun icinde ne kuyruk yagi ne de ic yagi olurdu. Cuma namazini kildik mi, mescidden ayrilir, o ihtiyar kadina selam verip hanesine girerdik. O da mezkur yemegi onumuze koyardi. Iste bu sebeple biz cuma olunca sevinirdik."
Buhari, Et'ime 17, Cuma 40, 41, Hars 21, Isti'zan 16, 39; Muslim, Cuma 30, 32, (859, 860).

3927 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte Merri'z-Zahran'da erak agacinin kebas denilen meyvesinden topladigimizi hatirliyorum. Resulullah aleyhissalatu vesselam o zaman bize: "Siyahlarini toplayin, onlar daha iyidir!" tavsiyesinde bulunmustu. Ben kendilerinden "Siz koyun da guttunuz mu?" diye sordum. "Hic koyun gutmeyen peygamber var mi?" cevabinda bulundu."
Buhari, Et'ime 50, Enbiya 29; Muslim, Esribe 163, (2050).

DAVET YEMEGI

3928 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Davet edildiginiz zaman bu davete icabet edin." (Nafi der ki:) "Ibnu Omer, oruclu bile olsa, dugun ve diger davetlere mutlaka icabet ederdi."

3929 - Ebu Davud'un diger bir rivayetinde: "Kim davet edildigi halde icabet etmezse, Allah ve Resulune isyan etmis olur. Kim de, davetsiz olarak bir sofraya oturursa, hirsiz olarak girer. Yagmaci olarak cikar" denilmistir.
Buhari, Nikah 71, 74; Muslim, Nikah 103, (1429); Tirmizi, Nikah 11, (1098); Ebu Davud, Et'ime 1, (3736, 3737, 3738, 3739).

3930 - Humeyd Ibnu Abdirrahman el-Himyeri'in ashabindan bir kimseden naklettigine gore, Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle buyurmuslardir: "Iki kisi birden davet ederse kapi itibariyle hangisi yakinsa ona icabet et. Cunku kapisi daha yakin olan komsulukta daha yakindir. Bunlardan biri once davet etmis ise, once davranana icabet et!"

Ebu Davud, Et'ime 9, (3756).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3921-3930 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.