Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6431-6440 )

KABRIN KAZILMASI

6431 - el-Edra'u's-Sulemi radiyallahu anh anlatiyor: "Bir gece Resulullah aleyhissalatu vesselam'i korumak uzere nobet tuttum. Derken yuksek sesle Kuran okuyan bir adam peydah oldu. Az sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam disari cikti. "Ey Allah'in Resulu dedim, bu adam riyakardir."
Ravi Edra' devamla der ki: "Bu adam bir muddet sonra Medine'de oldu. (Defin icin hazirlik yapildi ve) tekfin islemi bitirildi. Ashab tabutunu tasidi. Aleyhissalatu vesselam: "Ona rifkla muamele edin, Allah ona rifkla muamele etti. Zira o Allah ve Resulunu severdi buyurdular. Resulullah onun kabrini kazdirdi ve "Kabrini genis tutun, Allah ona genis davrandi" buyurdular.
Ashabindan biri: "Ey Allah'in Resulu! Siz buna uzuldunuz" demisti, Aleyhissalatu vesselam: "Dogru uzuldum! Cunku o, Allah ve Resulunu seviyordu" buyurdular."

KABIR TASI

6432 - Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Osman Ibnu Maz'un'un kabrini bir tasla isaretledi."

KABIR UZERINE BINA YASAGI

6433 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, kabrin uzerine herhangi bir sey yapilmasini yasakladi."

6434 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, kabir uzerine bina yapilmasini yasakladi."

KABIR UZERINDE YURUNMEZ

6435 - Ukbe Ibnu Amir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir ates koru veya bir kilic uzerinde yurumek veya ayakkabimi ayagimla dikmek, bana bir muslumanin kabri uzerinde yurumekten daha sevimlidir. Ha kabirler arasinda abdestimi bozmusum, ha carsi ortasinda. (Nazarimda ikisi de birdir)."

KABIR ZIYARETI

6436 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, kabir ziyaretine ruhsat tanidi."

6437 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ben size kabir ziyaretini yasaklamistim, simdi onlari ziyaret edin. Cunku bu, dunya bagini kirar, ahireti hatirlatir."

6438 - Abdullah Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Bir bedevi Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Ey Allah'in Resulu, babam sila-i rahim yapardi... daha neler neler yapardi. O simdi nerede?" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Cehennemde" diye cevap verdi.Bedevi bu cevaba ofkelenmis gibiydi, sormaya devam ederek: "Pekala babaniz nerede?" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Sen nerede bir murik kabrine ugrarsan onu cehennemle mujdele!" buyurdular. Bilahare bu bedevi musluman oldu ve dedi ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bana cidden yorucu bir vazife yukledi, ugradigim her kafir kabrine mutlaka atesi mujdeledim."

KABIR ZIYARETI VE KADIN

6439 - Hassan Ibnu Sabit radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kabirleri ziyaret eden kadinlara lanet etti."

KADINLAR CENAZEYI TESYI ETMEZ


6440 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, (disari) cikmisti. Oturan bir grup kadin gordu. Onlara: "Ne sebeple oturuyorsunuz?" diye sordu. "Bir cenaze bekliyoruz" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Siz mi yikayacaksini?" buyurdular. Onlar: "Hayir!" dediler. Siz mi tasiyacaksiniz?" buyurdular. Kadinlar yine: "Hayir!" dediler. Kabre indirenlerle siz mi cenazeyi indireceksiniz?" dedi. Kadinlar yine: "Hayir!" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Oyleyse gunah islemis olarak ve sevapsiz olarak geri donun!"emrettiler."


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6431-6440 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.