Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6571-6580 )

6571 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "(Bir gun) Usame radiyallahu anh kapinin esiginetakilip dustu ve yuzu kanadi. Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Ondan su ezayi temizleyiver!" buyurdular. Ben ise tiksindim (ve bunu yapmaktan imtina ettim). Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam, onun kanini emip yuzunden atmaya basladi. Sonra da: "Eger Usame bir kiz olsaydi onu susleyip, (guzel) giydirecek ve (evlenmeye) cazip kilacaktim" buyurdular."

KADINLARA IYI MUAMELE

6572 - Ibnu Abbas radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizin en hayirliniz, ehline karsi en iyi davrananinizdir. Ben aileme en iyi olaninizim."

6573 - Abdullah Ibnu Amr (Ibni'I-As) radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizin en hayirliniz, kadinlarina karsi en iyi davrananlardir."

6574 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam benimle kosu yarisi yapti. Yarisi ben kazandim."

6575 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Safiyye Bintu Huyey radiyallahu anha ile evlenmis olarak Medine-i Munevvere'ye geldigi zaman, Ensar kadinlari (yanima) gelip ondan (ve guzelliginden bana) haber verdiler. Hz. Aise devamla der ki:- "Kendimi taninmayacak bir hale getirip, uzerime ortu alip (onu gormek uzere) ben de gittim. Resulullah aleyhissalatu vesselam (acik olan) gozume bakip beni tanidi. Bunun uzerine ben hemen geri dondum ve hizlica yurudum. Aleyhissalatu vesselam da pesimden gelerek bana yetisti ve beni kucakladi. Sonra: "(Safiyye'yi) nasil buldun?" diye sordu. Ben de: "Birak (beni)! Yahudi kadinlardan bir yahudi kadindir!" dedim."

6576 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Zeyneb (Bintu Cahs) odama izinsiz olarak ofkeyle girinceye kadar (kumalarimin bana kizdiklarini) bilmiyordum. (Zeyneb odama girdikten) sonra: "Ey Allah'in Resulu! Ebu Bekr'in kizinin, kollarini sana sarmasi sana yeterli mi?" diye cikisti, sonra da bana yoneldi. Ben de ondan yuzumu cevirdim, (soylediklerine cevap vermedim). Oyle ki Aleyhissalatu vesselam (dayanamayip): "Onu durdur ve kendini mudafaa et!" dedi.Bunun uzerine Zeyneb'e yoneldim, (gereken cevabi verdim. Oyle oldu ki) bana cevap veremez hale geldi ve sonunda agzinin tukrugunun kurudugunu farkettim. Resulullah aleyhissalatu vesselam'in (bu durumdan memnun olarak) yuzunun guldugunu gordum."

6577 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda iken bebeklerimle oynardim. Aleyhissalatu vesselam da benim kiz arkadaslarimi bana gonderirdi. Arkadaslarimla beraber oynardik."

GERDEGIN MUSTEHAB VAKTI

6578 - Haris Ibnu Hisam radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam,Ummu Seleme radiyallahu anha ile Sevval ayinda nikahlandi ve Sevval ayinda onunla gerdege girdi."

UGUR VE UGURSUZLUK NEDE VAR?

6579 - Mihmar Ibnu Mu'aviye radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle soyledigini isittim: "Ugursuzluk yoktur. Ancak uc seyde ugur olabilir: Kadinda, atta, evde."

6580 - Salim'in babasi (Abdullah Ibnu Omer) radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullahaleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ugursuzluk uc seydedir: At, kadin ve evdedir."

Zuhri der ki: "Bana Ebu Ubeyde Ibnu Abdillah Ibni Zeme'a, buyuk annesi Zeyneb'in Ummu Seleme'den, onun bu uc seyi sayip bir de kilinci ilave ettigini rivayet etti.



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6571-6580 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.