Hicr sûresi, 99 (doksandokuz) âyet olup
87'si Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir. Hicr, bir yer adıdır. 80-84.
âyetlerde Hicr'den bahsedildiği için sûreye bu ad verilmiştir.
15 – Hicr Suresi
Rahmân ve Rahîm
(olan) Allah'ın adıyla.
1. Elif. Lâm. Râ. Bunlar Kitab'ın ve apaçık
bir Kur'an'ın âyetleridir.
2. İnkâr edenler zaman zaman, keşke biz de
müslüman olsaydık, diye arzu ederler.
3. Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve
boş ümit onları oyalaya dursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler!
4. Helâk ettiğimiz hiçbir ülke yoktur ki
hakkında (bizce) bilinen bir yazgı olmasın.
5. Hiçbir millet, ecelinin önüne geçemez,
ve onu geciktiremez.
6. Dediler ki: "Ey kendisine Kur'an
indirilen (Muhammed)! Sen mutlaka bir mecnunsun!"
7. "Eğer doğru söyleyenlerden idiysen,
bize melekleri getirmeliydin."
8. Biz melekleri ancak hak ile indiririz. O
zaman onlara mühlet verilmez.
9. Kur an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette
onu yine biz koruyacağız.
10. Andolsun, senden önceki milletler
arasında da elçiler gönderdik.
11. Onlara bir peygamber gelmeyedursun,
hemen onunla alay ederlerdi.
12. İşte böylece biz onu, (inkârcılığı)
suçluların kalplerine sokarız.
13. Öncekilerin başına gelenlerden ders
almaları gerekirken onlar hala buna (Kur'an'a) inanmıyorlar.
14. Onlara gökten bir kapı açsak da oradan
yukarı çıksalar,
15. "Gözlerimiz boyandı, daha doğrusu
bize büyü yapılmıştır" derler.
16. Andolsun, biz gökte birtakım burçlar yarattık
ve seyr edenler için onu süsledik.
17. Onları, taşlanmış (kovulmuş) her
şeytandan koruduk.
18. Ancak kulak hırsızlığı eden müstesna.
Onun da peşine açık bir alev sütunu düşmüştür.
19. Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar
yerleştirdik, yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik.
20. Orada hem sizin için hem de rızıkları
size ait olmayanlar için (gerekli) geçim vasıtaları yarattık.
21. Her şeyin hazineleri yalnız bizim
yanımızdadır. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz.
22. Biz, rüzgârları aşılayıcı olarak
gönderdik ve gökten bir su indirdik de onunla su ihtiyacınızı karşıladık. (Biz
bunları yapmasaydık) siz onu (yeterli) suyu depolayamazdınız.
23. Şüphesiz biz diriltir ve biz öldürürüz!
Ve her şeye biz vâris oluruz.
24. Andolsun biz, sizden önce gelip
geçenleri de biliriz, geri kalanları da biliriz.
25. Şüphesiz Rabbin onları (kıyamette)
toplayacaktır. Çünkü O, hakîmdir, alîmdir.
26. Andolsun biz insanı, (pişmiş) kuru bir
çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattık.
27. Cinleri de daha önce zehirli ateşten
yaratmıştık.
28. Hani Rabbin meleklere demişti ki:
"Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan
yaratacağım."
29. "Ona şekil verdiğim ve ona
ruhumdan ütlediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın!"
30. Meleklerin hepsi de hemen secde
ettiler.
31. Fakat İblis hariç! O, secde edenlerle
beraber olmaktan kaçındı.
32. (Allah:) Ey İblis! Secde edenlerle
beraber olmayışının sebebi nedir? dedi.
33. (İblis:) Ben kuru bir çamurdan,
şekillenmiş kara balçıktan yarattığın bir insana secde edecek değilim, dedi.
34. Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan
çık! Artık kovuldun!
35. Muhakkak ki kıyamet gününe kadar lânet
senin üzerine olacaktır!
36. (İblis:) Rabbim! Öyle ise,
(varlıkların) tekrar dirileceği güne kadar bana mühlet ver, dedi.
37. Allah buyurdu ki: "Sen mühlet
verilenlerdensin"
38. "Allah katında bilinen vaktin
gününe kadar..."
39. (İblis) dedi ki: Rabbim! Beni azdırmana
karşılık ben de yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini
mutlaka azdıracağım!
40. Ancak onlardan ihlâslı kulların
müstesna.
41. (Allah) şöyle buyurdu: "İşte bana
varan dosdoğru yol budur."
42. "Şüphesiz kullarım üzerinde senin
bir hakimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna."
43. Muhakkak cehennem, onların hepsine
vâdolunan yerdir.
44. Cehennemin yedi kapısı vardır. Onlardan
her kapı için birer gurup ayrılmıştır.
45. (Allah'ın azabından korkup rahmetine
sığınan) takvâ sahipleri, mutlaka cennetlerde ve pınar başlarında olacaklar.
46. "Oraya emniyet ve selâmetle
girin" (denilir, onlara).
47. Biz, onların gönüllerindeki kini söküp
attık; onlar artık köşkler üzerinde karşı karşıya oturan kardeşler olacaklar.
48. Onlara orada hiçbir yorgunluk
gelmeyecek ve onlar, oradan çıkarılmayacaklardır.
49. (Resûlüm!) Kullarıma, benim, çok
bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver.
50. Benim azabımın elem verici bir azap
olduğunu da bildir.
51. Onlara İbrahim'in misafirlerinden
(meleklerden) de haber ver.
52. Onun yanına girdikleri zaman,
"selam" dediler. (İbrahim:) Biz sizden çekiniyoruz, dedi.
53. Dediler ki: Korkma; biz sana bilgin bir
oğul müjdeliyoruz.
54. (İbrahim:) Bana ihtiyarlık çökmesine
rağmen beni müjdeliyor musunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz? dedi.
55. Sana gerçeği müjdeledik, sakın
ümitsizliğe düşenlerden olma! dediler.
56. (İbrahim:) dedi ki: Rabbinin
rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser?
57. "Ey elçiler! (Başka) ne işiniz
var?" dedi.
58. Dediler ki: "Biz, suçlu bir
topluma (onları helâk etmeye) gönderildik."
59. "Ancak Lût ailesi hariç. Onların
hepsini kurtaracağız."
60. "(Fakat Lût'un) karısı müstesna;
biz onun geri kalanlardan olmasını takdir ettik."
61. Melek olan elçiler Lût âilesine
gelince,
62. Lût onlara: "Hakikaten siz tanınmayan
kimselersiniz" dedi.
63. Dediler ki: "Bilakis, biz sana,
onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik.
64. Sana gerçeği getirdik; biz, hakikaten
doğru söyleyenleriz.
65. Gecenin bir bölümünde aile fertlerini
yola çıkar, sen de arkalarından yürü. Sizden hiç kimse, sakın dönüp de ardına
bakmasın, istenen yere gidin."
66. Ona (Lût'a) şu hükmümüzü vahyettik:
"Sabaha çıkarlarken mutlaka onların ardı kesilmiş olacaktır."
67. Şehir halkı, birbirlerini kutlayarak,
(meleklerin yanına) geldiIer.
68. (Lût) onlara "Bunlar benim
misafirimdir. Sakın beni utandırmayın;
69. Allah'tan korkun, beni rezil
etmeyin!" dedi.
70. "Biz seni, elâlemin işine
karışmaktan men etmemiş miydik?" dediler.
71. (Lût:) İşte kızlarım! (Düşündüğünüzü)
yapacaksanız (onlarla evlenin), dedi.
72. (Resûlüm!) Hayatın hakkı için onlar,
sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı.
73. Güneş doğarken onları o korkunç ses
yakaladı.
74. Böylece ülkelerinin üstünü altına
getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.
75. İşte bunda ibret alanlar için işaretler
vardır.
76. Onlar hâla gözler önünde duran bir yol
üzerindedirler.
77. Hakikaten bunda iman edenler için bir
ibret vardır.
78. Eyke halkı da gerçekten zalim idiler.
79. Biz onlardan da intikam aldık. İkisi de
(Eyke ve Medyen) açık bir yol üzerindedir.
80. Andolsun, Hicr halkı da peygamberleri
yalanlamıştı.
81. Biz onlara mucizelerimizi vermiştik;
fakat onlardan yüz çevirmişlerdi.
82. Onlar, dağlardan emniyet içinde
kalacakları evler oyarlardı
83. Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç
ses yakaladı.
84. Kazanmakta oldukları şeyler onlardan
hiçbir zararı savmadı.
85. Biz gökleri, yeri ve ikisinin
arasındakileri ancak hak ile yarattık. O saat (kıyamet), mutlaka gelecektir.
Şimdilik onlara güzel muamele et.
86. Şüphesiz Rabbin hakkıyla yaratan pek
iyi bilendir.
87. Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi
âyeti ve yüce Kur'an'ı verdik.
88. Sakın onlardan bazı sınıflara
verdiğimiz dünya malına göz dikme, onlardan dolayı üzülme ve müminlere alçak
gönüllü ol.
89. De ki: Şüphesiz ben apaçık bir
uyarıcıyım.
90. Nitekim biz, (Kur'an'ı) kısımlara
ayıranlara azabı indirmişizdir.
91. Onlar, Kur'an'ı bölüp ayıranlardır.
92. Rabbin hakkı için, mutlaka onların
hepsini sorguya çekeceğiz.
93. Yaptıklarından dolayı.
94. Sana emrolunanı açıkça söyle ve ortak
koşanlardan yüz çevir!
95. (Seninle) alay edenlere karşı biz sana
yeteriz.
96. Onlar Allah ile beraber başka bir tanrı
edinenlerdir. (Kimin doğru olduğunu) yakında bilecekler!
97. Onların söyledikleri şeyler yüzünden
senin canının sıkıldığını andolsun biliyoruz.
98. Sen şimdi Rabbini hamd ile tesbih et ve
secde edenlerden ol!
99. Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar
Rabbine ibadet et!
Diyanet İşleri Meali - Kuranı Kerim
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme