Yaşar Nuri Öztürk Meali - Kuranı Kerim
| |||
Tahrim Suresi - Yaşar Nuri Öztürk Meali
66 - Tahrim Suresi - Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Ey Peygamber!
Allah'ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek neden
haramlaştırıyorsun? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
2. Allah size,
yeminlerinizi çözmeyi farz kılmıştır. Ve Allah, sizin Mevlâ'nızdır. Alîm'dir O,
her şeyi bilir; Hakîm'dir O, hikmetleri sonsuzdur.
3. Hani,
Peygamber, eşlerinden birine bir sözü gizlice söylemişti. Sonra eşi bu sözü
duyurup Allah da onu Peygamber'e bildirince, Peygamber sözün bir kısmını
açıklamış, bir kısmından vazgeçmişti. Peygamber, sözü eşine bildirdiğinde o:
"Bunu sana kim haber verdi?" demişti. Peygamber de: "O her şeyi
bilen, her şeyden haberi olan bana bildirdi." diye cevaplamıştı.
4. Eğer ikiniz, ey
hanımlar, Allah'a tövbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz kaydı; yok eğer
Peygamber'e karşı dayanışmaya girerseniz hiç kuşkusuz bizzat Allah, onun
destekçisidir. Cebrail'le iman sahiplerinin iyilik severleri/ barışçıları da.
Bütün bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar.
5. O sizi boşarsa,
kim bilir belki de Rabbi ona sizin yerinize sizden daha hayırlı eşler nasip
eder: Allah'a teslim olan, iman sahibi, gönülden bağlı, tövbe etmesini seven,
ibadete düşkün, yolculuk edebilen dullar ve bâkireler.
6. Ey iman
sahipleri! Kendilerinizi ve ailelerinizi öyle bir ateşten koruyun ki, yakıtı
insanlarla taşlardır. O ateşin başında çok katı, çok sert melekler vardır.
Onlar, kendilerine emir verdiği konuda Allah'a isyan etmezler ve emredildikleri
şeyi yaparlar.
7. Ey küfre
sapanlar! Özür dilemeyin bugün! Çünkü siz yapıp ettiklerinizin karşılığı olarak
cezalandırılıyorsunuz.
8. Ey iman
edenler! Etkili öğüt veren bir tövbe ile Allah'a yönelin. Umulur ki Rabbiniz,
çirkinliklerinizi ve günahlarınızı örter ve sizi altlarından ırmaklar akan
cennetlere yerleştirir. O gün Allah, peygamberi ve onunla birlikte inananları
utandırmayacaktır. Onların ışığı önlerinden ve sağ yanlarından koşup gelir.
Şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Işığımızı tamamla ve bizi bağışla! Sen her
şeye Kadîr'sin, her şeye gücün yeter."
9. Ey Peygamber!
Küfre sapanlarla ve münafıklarla mücadele et ve onlara karşı sert davran!
Varacakları yer cehennemdir onların. Ne kötü dönüş yeridir o!
10. Allah, küfre
sapanlarla ilgili olarak Nûh'un karısı ile Lût'un karısını örnek verdi. Bu
ikisi, kullarımızdan iki barışçı kulun nikâhı altında idiler, onlara hıyanet
ettiler de eşleri, Allah'tan onlara gelecek olanı hiçbir şeyle geri
çeviremediler. Şöyle dendi onlara: "Girin ateşe diğer gireceklerle
birlikte!"
11. Allah, iman
edenlerle ilgili olarak da Firavun'un karısını örnek verdi. Hani, o şöyle
demişti: "Ey Rabbim! Benim için katında, cennette bir barınak yap; beni,
Firavun'dan, onun yapıp ettiğinden kurtar; beni zulme sapmış topluluktan da
kurtar."
12. Ve Allah,
ırzını bir kale gibi koruyan İmran kızı Meryem'i de örnek verdi. Biz onun içine
ruhumuzdan üfledik. Ve o, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdikledi de
içten bağlananlardan oldu.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Tahrim Suresi - Yaşar Nuri Öztürk Meali - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.