50 - Kaf Suresi - Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Kâf. Şanı
yüce, ilahî cömertlikle dolu Kur'an'a yemin olsun ki,
2. İş
sanıldığı gibi değil! Kendilerine içlerinden bir uyarıcı geldi diye şaştılar da
şöyle dediler o küfre batanlar: "Acayip şey bu!"
3. Ölünce mi,
biz toprak olunca mı? Çok uzak bir dönüştür bu."
4. Toprağın
onlardan neyi eksilttiğini pek iyi bilmişizdir biz. Her şeyi saklayıp koruyan
bir Kitap var katımızda.
5. Hayır,
hayır! Onlar, hak kendilerine geldiğinde, onu yalanladılar. Şimdi perişan mı
perişan bir durum içindedirler.
6. Bakmadılar
mı üstlerindeki göğe ki nasıl kurduk onu, nasıl süsleyip nakışladık?! Yırtığı,
çatlağı da yoktur onun.
7. Yeryüzünü
de biz uzatıp yaydık; denge noktaları yerleştirdik ona ve bitirdik onda,
bakanları hayran bırakan her türlü çifti.
8. İbretle
bakılası, gönüller açıcı şeyler olarak; hakka yönelen her kula öğüt olarak.
9. Gökten,
kutlu ve bereketli bir su indirdik de onunla bahçeler yeşerttik, hasatlanacak
daneler yetiştirdik.
10. Yüksek
yüksek hurma ağaçları büyüttük. Birbirine girmiş kümeler halinde tomurcukları
vardır onların.
11. Kullara
rızık olsun diye. Ve o suyla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte böyledir
topraktan fışkırış.
12. Onlardan
önce Nûh kavmi, Ress halkı, Semûd kavmi yalanlamıştı.
13. Âd,
Firavun ve Lût'un halkı da...
14. Eykeliler,
Tübba' kavmi de. Hepsi resulleri yalanladı da duyurulan azap hak oldu.
15. İlk
yarıştan âciz kalıp yorulmuş muyduk? Hayır, yeni bir yaratıştan kuşku içinde
olan onlardır.
16. Yemin
olsun ki, insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz.
Biz ona, şah damarından daha yakınız.
17. Sağında
ve solunda oturmuş iki görevli, kayıt yapmaktadır.
18. Bir söz
sarfetmeye dursun, yanındaki gözcü hemen zaptediverir.
19. Ölüm
sarhoşluğu hak olarak geldi. İşte bu, senin kaçıp durduğun şeydir.
20. Ve sûra
üflendi. İşte bu, geleceği vaat edilen gündür.
21. Her
benlik, yanında bir güdücü, bir de tanık olduğu halde gelir.
22. Yemin
olsun, sen bundan gaflet içindeydin. Ama perdeni üstünden kaldırıverdik. Bugün
gözün keskin mi keskin.
23. Yoldaşı şöyle
der: "İşte yanımdaki, hazır!"
24. Siz,
ikiniz! Tüm nankörleri, inatçıları cehenneme atın!
25. Durmadan
hayrı engelleyeni, azgını, işkilciyi...
26. O ki,
Allah'ın yanına başka bir ilah koydu. Artık atın onu, o şiddetli azabın içine!
27. Yoldaşı
dedi ki: "Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir
sapıklık içindeydi."
28. Allah
buyurdu: "Huzurumda çekişmeyin! Ben size uyarıyı çok önceden
göndermiştim."
29. "Benim
huzurumda söz değiştirilmez ve ben kullara asla zulmetmem."
30. O gün
cehenneme: "Doldun mu?" deriz. O ise: "Daha yok mu?" der.
31. Ve
cennet, takva sahiplerine yaklaştırılmıştır; hiç uzak değildir.
32. İşte size
vaat edilen budur. Allah'a sürekli yönelen, korunması gerekeni koruyan
herkese...
33. Görmediği
halde Rahman'dan ürperen ve Allah'a yönelik bir kalp getiren herkese...
34. Esenlikle
girin oraya! Sonsuzlaşma günüdür bu.
35. Orada
onlar için istedikleri her şey var. Katımızda ise dahası da var.
36. Onlardan
önce nice nesilleri helâk ettik ki, vuruş ve tutuşları bunlardan daha zorluydu.
Ülkelerde delikler açmışlardı/beldelerde kaçacak delik aradılar/beldeleri
boydan boya dolaştılar. Var mı bir kaçacak yer?
37. Hiç
kuşkusuz, bunda, kalbi olan yahut tam bir tanık olarak kulak veren için mutlak
bir öğüt vardır.
38. Yemin
olsun, biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde yarattık. Ve bize
hiçbir yorgunluk dokunmadı.
39. Artık
onların söylediklerine sabret ve Güneş'in doğuşundan önce de batışından önce de
Rabbinin hamdiyle tespih et!
40. Gecenin
bir kısmında ve secdelerin arkalarından O'nu tespih et!
41. Haykıranın
çok yakın bir yerden sesleneceği günü dinle!
42. O gün o
müthiş sesi hak olarak dinleyecekler. Ortaya çıkış/diriliş günüdür bu.
43. Biz, evet
biz hayat veriyoruz, biz öldürüyoruz. Ve dönüş yalnız bizedir.
44. O gün,
yer çatır çatır yarılıp onlardan çabucak uzaklaşır. Bu yalnız bizim için kolay
olan bir haşretmedir.
45. Biz
onların neler söylediklerini çok iyi biliyoruz. Sen onların üstüne bir zorba
değilsin. O halde, benim tehdidimden korkanlara sadece Kur'an'la öğüt ver.
Yaşar Nuri Öztürk Meali - Kuranı Kerim
| |||